Küçük odayı dekore etmek…

İkizler burcu kararsızlığı zor. 🙂 Irmak nasıl olsa odada ders çalışmaz diye bu yıl çalışma masası almayacaktık. Sonra baktım olmuyor. Odasındaki küçük masada çalışsa dahi, etraf kalabalık. İçimizde sinmedi. 

İlk taşındığımızda oyuncakları gizli saklı kalmasın, istediği zaman alabilsin diye az dolaplı bir oda yapmıştık. Hatta bu yazıda görebilirsiniz.  Zaten değişecekti mobilyaları ancak daha geç diye düşünmüştük. Vazgeçtik. Alanı daha iyi kullanmamız gerekiyordu.pey mobilyacı dolaştım, istediğim gibi bir şey bulamadım. Çünkü oda küçük, sanırım yaklaşık 6,5-7 metrekare. Beş santimetre bile değerli. Her yeri kullanmak gerekiyor doğru yerleşmek için. Ben yine bu eve yerleşirken çalıştığımız Kasım Usta’yı aradım, uzun süre şehir dışında olacağını söyledi ve bizi kuzenine yönlendirdi. Hayatımıza bir de Yaşar Usta girdi. 🙂

Aklımdaki modeli söyledim. Zaten geldi, beraber baktık odaya, ölçtük, biçtik. Arkın böyle çekmeceli yatak istemiyordu, o da ikna oldu. Onlar “ikiz yatak çıksın” alttan diyorlardı. E iyi de, eşyalar ne olacak? Onu düşünen yok. 🙂 Sonuçta her şey ortada olunca haliyle toz da fazla oluyor. Hele ki bizim gibi kentsel dönüşümün ortasında yaşıyorsanız. İşte ortaya bu gördükleriniz çıktı. 90×190 yatak ve karyola, tavana kadar bir gardırop, çalışma masası ve üstüne dolap. Irmak bir önceki gece annemlerde kalmıştı. Telefon açtım, ne renkler istediğini sordum. Pembe demeyeceğinden emindim zaten de bu renkleri de beklemiyordum. Yatağını da Yataş’tan aldım, kampanya varmış, denk geldi. Hatta eski karyolasını da daha önce yazdığım gibi Tutumluanne’de satışa çıkardım. (Nakliyat nedeniyle sadece İstanbul içine.) Yatağını değil ancak karyolayı satıyorum. Gardırobu ise ihtiyacı olan birine hediye ettim. (Bunu yazma nedenim yatağı satıyorum deyince “Ne ihtiyacınız var da satıyorsunuz, verseydiniz” diyenler… Kimin ne zaman neye ihtiyacı olduğunu, neyi neden yaptığını o kişiden başka kimse bilemez…) Bu arada yeni yatağı yüksek diye kenarına koruma da yaptırdım yaklaşık 60 santim eninde. Çıkabiliyor… Mesela dün beraber uyuduk, takmadım.

Oda için ikna ettim de salon için mücadele verdim. Bu televizyon ünitesinde aşağıdaki kısımlar yoktu. “Kutu oyunları hep dışarıda ünitenin üzerinde duruyor, zaten küçük ev, güzel gözükmüyor” dedim de dedim. Kabul ettirdim. Bilemiyorum, belki de pes etmiştir Arkın. Biliyor çünkü kafaya koyduğumu yaptığını. Ve iyi ki de bu kadar ısrar etmişim. Bütün yapbozlar, kutu oyunları girdi dolaba. Salondalar ama ortada değiller. Keza Irmak’ın oyuncakları da öyle. Aslında her şey elinin altında, ama ortada değil. Dolapların en üstlerine şu anda oynamadıklarını yerleştirdim. İstediği zaman değiştiririz.

Bir de dolabın içinin fotoğrafını çekmek istemediğim için buradan yazayım. Askının altında iki raf var. Raflar da çekmece gibi. Böylece eğilip uzanmanıza gerek kalmıyor, birini alırken diğerleri dağılmıyor.

Oda siparişini vermemiz ve gelmesi 4 haftaya yakın sürdü. Bu sürede bir de değişik boya arayışı içine girdim ve MagPaint ile karşılaştım. E durur muyum? Hayır. Bizim girişteki, kara tahta sticker yapıştırdığım duvarı MagnetPaint ile boyadık. Irmak’ın odasını da SketchPaint ile.

Yalnız bir hafta beklememiz gerekiyormuş yazı yazmak için. Bir hafta sonra yazıp çizebilecek. (El yazısı çalışır mı acep? 🙂 ) Bana çok soru geldi, zararlı mı diye. Hayır, öğrendiğim kadarıyla bir zararı yok. Ancak işin uzmanı açıklasın, ben değil. Hatta isteyene belgeleri de gönderiyorlar. Ancak benim buradan yazmam doğru olmaz, ürünler hakkında bilgi vermem de. Bu yüzden markanın Instagram ya da Facebook hesabına yazabilir ya da direkt Emre Bey’i arayabilirsiniz. Bey diyorum da, 94’lü. Çok eğlendik beraber. Kendimi 50 yaşında hissettim o ayrı tabii… Aslında bana boyaları ulaştırdı, boyanırken yanımızda duracaktı. Sonra “ben yaparım” deyince, ikimiz de baştan aşağı boya içinde kaldık. Kendisini 0 554 527 78 85 numaralı telefondan aramanız daha doğru. Fiyatlar da kutuların boylarına göre değiştiği için kendisinden öğrenebilirsiniz. İki gün oldu yapalı. Magnetlerle eğleniyoruz. Odasındaki duvar da kullanılabilir hale gelince bol bol fotoğraf paylaşırım zaten.

Şimdi sırada bir de iskemle almak var. Şimdilik salondaki turuncuyu kaptı. Ancak onunla ne kadar rahat eder bilemem. İskemleleri de aldık mı tamamdır bizim cimciriğin okul çocuğu odasına geçişi… 🙂 Yaşar Usta’ya sormadığım için telefonunu buraya yazamıyorum. Ancak isterseniz manyakanne@gmail.com adresine e-posta atarsanız verebilirim. Fiyatı yine bana sormayın. 🙂 Çünkü hem salon dahil bizdekine hem de bir şey daha bekliyoruz kendisinden. Mutfakla salon arasına açtığımız pencereye de bir çözüm üretecek. Mutfağın kapısı olmadığı için ses gidiyor Irmak’a salonda TV izlerken. Mobilyanın boylarına göre de fiyat değiştiği için sizin sormanız daha doğru.

Ve ne zaman böyle bir şey yazsam “hava atıyorsun” mesajları geliyor. Hayır hava atmıyorum. 72 metrekare evin her bir köşesini kendi tasarlamış biri olarak, küçük eve taşınacak olanlara fikir vermeye çalışıyorum o kadar. Ki Instagram hesabımda evle ilgili bol bol paylaşım var. Özellikle de minnak mutfak. 🙂

İşte bendeki küçük odaya büyük çözümler ancak bu kadar olabiliyor. Tabii ki kim bilir mimarlar neler çiziyorlardır, işlerine karışmak olmaz da bence fena iş çıkarmadım hani onca araştırmaya, bakınmaya… Size tavsiyem, çok eşya tutmayın. Ne kıyafet, ne mobilya. Çünkü insan bir süre sonra eşyaların esiri olabiliyor. Ne gerek var ki?

Öyle işte… Yazmaya söz vermiştim, yazdım. Şunu da eklemek istiyorum. Önce sağlık olsun, gerisi zaten gelir. Sağlık olsun da, mobilyaymış, kıyafetmiş hepsi hallolur…