Irmak, kısa süre öncesine kadar kendini resim yapamadığına inandırmıştı. Ne yapsa, beğenmiyordu.
Şimdi durum değişti. Çiziyor, benden güzel çiziyor, resim yaparak zaman geçiriyor. Çünkü kendisi beğeniyor. Biz eskiden de “çok güzel olmuş” derdik ama inanmıyordu işte. Ne oldu, sihirli değnek mi değdi bilmiyorum ama çiziyor işte.
Mesela yarın sabah, arkadaşlarımız gelene kadar ben bilgisayar başında işlerimi hallederken ona da yanımda “resim yap” diyeceğim. Tableti kaldırıp, televizyonu da açmayacağım. Hatta “bak” diyeceğim “bir yarışma varmış.” Biliyorsunuz dergiyi bıraktım ancak blog nedeniyle bana her konuda basın bülteni geliyor. İşte orada gördüm. Pınar 36’ncı kez Uluslararası Çocuk Resim Yarışması düzenliyormuş. Konusu da “Sağlık ve Spor” imiş. İlkokul ve ortaokul çocuklarının katıldığı yarışmaya son başvuru tarihi de 1 Nisan’mış. Yapmamız gereken 25 cmx35 cm veya 35 cmx50 cm ölçülerinde resim kağıdına, her türlü resim ve boya malzemesiyle (sulu boya, pastel boya, kuru boya, yağlı boya vb.) yapılmış resimleri aşağıdaki adrese göndermek. Tabii bize ulaşacakları bilgileri de yazmak gerekiyor.
Adres:
Yaşar Birleşik Pazarlama Dağıtım Turizm ve Ticaret A.Ş. -Esenşehir Mahallesi, Kürkçüler Caddesi, Kanuni Sokak, No: 4 Dudullu-İstanbul
Ama sanırım ben sosyal medyadan katılma hakkını seçeceğim. Resimleri #pinarresimyarismasi etiketiyle paylaşmak gerekiyormuş. Kazanana da tablet ve sanat haftasına katılma hediyesi varmış. Ah bir de 3 öğrenciye Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı aracılığıyla bir yıl süreyle burs verilecekmiş. Kazananlar da 15 Mayıs’tan itibaren www.pinar.com.tr adresinden açıklanacakmış.
Neden paylaştım? Hani etkinlik arıyoruz, tatilde “evde nasıl oyalayacağız” diyoruz ya, işte yarıyıl tatili tam zamanı. Okul yok, bol bol zamanları var. Ben mesela bu haftayı doldurdum, arkadaşlarımızla görüşeceğiz bol bol da önümüzdeki hafta ile ilgili bir fikrim yok henüz. Bir sürü resim yapsın, seçsin aralarından. Ona da bir teşvik olsun. Daha önce kendini beğenmediği, kendine güvenmediği bir sanat dalı ile uğraşmak hoşuna gider.
Hatta iş yoğunluğum azaldığı için sanırım ben de onu teşvik etmek için yapacağım. Katılan bütün çocuklar benden daha iyi yapacak eminim de, kendi kendimi oyalayacağım. Çünkü bu aralar yine kaçan keçilerle boğuşuyorum. Hani belki benim de azıcık kafam dağılır. Benden güzel yaptığını görünce belki cimcirik de gaza gelir. Konusu da iyi de “annem sor yapmıyor” konulu bir şey çizerse hiç şaşırmam. Bu sonbahar çok aksattım. Ne yürüyüş yapıyorum ne paten kayıyorum. Bu kez kafam kurcalayan şeylere yenik düştüm. Bu tatilden sonra belki toparlarım. Hayır kilo değil derdim, sağlık. Spor yaparken kesinlikle çok daha iyi hissediyordum kendimi.
Der, yazar, paylaşır ve yatarım. Hadi resim yapmaya. Haber vermek istedim size de. Bu aralar sık sık böyle haberler verebilirim çünkü bana o kadar çok “tatilde ne yapacaksınız” diye soran oluyor ki, belki bir faydam dokunur.
Yine merak ettim. Sizin sporla aranız nasıl? Düzenli yapıyor musunuz? Bunun için neler yapıyorsunuz, bu alışkanlığı nasıl kazandınız? Azıcık ipucu verseniz… 🙂