Öyle özlemiş ki babasını. Aklıma babam geliyor, küçücükken kaybetmiş babasını. Anlattıkları çıkmıyor aklımdan. Pencerede gelecek diye beklediği dedemi… Daha yazmayayım…
Babasız tatilde anne daha az yoruluyor beklentisi az olduğu için demiştim. Aman yanlış anlaşılmasın. Olsun, baba olsun, anne daha çok yorulsun… Anlatmak istediğim çok başkaydı…
Bayramdan dileğim, hatta evrenden dileğim, çocukların anne babalarından ayrılmamaları.
Dün akşamdan beri babasının yanından ayrılmıyor. Anlatıyor, anlatıyor, anlatıyor…
Ben de özlemişim sevdiğimi. Ama onun özlemi önemli. O uyuduktan sonra sohbet ediyorum ben zaten… O ne kadar zaman geçirse, o kadar iyi. O kadar değerli…
Cimcim korkuyor, bize sığınıyor. Özlüyor, bizle paylaşıyor. Seviniyor, bize koşuyor.
Hepimiz öyle değil miyiz? 15 gündür görmüyorum annemi, babamı ama günde en az 5 kez konuşuyoruz.
Hep olumlu düşünsem de bazen bir korku geliyor ki, anlatamam. Evladım iyi olsun, evladım kendi ayakları üzerinde durana kadar bizler, güvendikleri yanında olsun…
Bütün çocuklar iyi olsun.
Çocuklar hep iyi olsun.
Çocuklar sağlıklı olsun.
Çocuklar mutlu olsun.
Çocuklar güvende olsun…
Offf cidden bazen kadın olmak yoruyor beni. Keşke Arkın gibi olsam. En ufak bir sorunda 10 sene önceyi hatırlatmaya başladım. Anneme söylüyordum, ben yapıyorum...
Gecenin bir yarısı, zaten zor uykuya dalıyorum; hoooppp “uyan”… Biliyorsunuz, geceleri uyumakla ilgili sıkıntılarım var. Ne kadar yorgun olsam da o gözleri kapatamıyorum. Sürekli...
Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
Bu o kadar soruluyor ki, ben de böyle yazarak anlatmak istedim. Zaman ayırıp okursanız çok sevinirim. Benim için değil, çocuğunuz – çocuklarınız için. Yine...