Biraz da sağlık... Biz

Ah o sorulamayanlar- devam

“Aman ayıp, söylenmez – konuşulmaz” diye büyütüldüğümüz “cinsellik” konusunda birçok kadın sorun yaşıyor. Hatta erkek de. Ancak nedense konuşulmuyor, konuşulamıyor. Sürekli bir “ayıp olur” düşüncesi hakim birçok kişide.

Ben de bu nedenle söylemişim. Siz bana sorularınızı gönderin ben de Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, aynı zamanda cinsel terapi ve hipnoterapi alanlarında uzman Op. Dr. Gökçen Erdoğan’a ileteyim demiştim. İlk bölümü yaptık, buradan okuyabilirsiniz. İşte yeni sorular ve cevapları. Bana soru göndermek isterseniz, bilgileri aşağıda yazdım. Sorun, bilgilenelim, bilgilendirelim. Bu konuda “üç maymunu oynamanın” kimseye bir faydası yok’

 

25 haftalık gebeyim ve şeker yüklemesi isteniyor ama bazıları yaptır bazıları yaptırma diyor doktorların. Çok kararsızım. Acaba yaptırmamda bir zarar var mıdır?

Gebelikte şeker yüklemesi önceden kafa karıştırıcı bir detay değildi. herkes doktorunun söylediği gibi 24’üncü haftayla 28’inci hafta aralığında yüklemeyi yaptırıyordu. Ne zaman ki bir uzman kendi branşı olmamasına rağmen şeker yüklemesinin zararlı olduğunu iddia etti; anne adayları da korkmaya başladılar. Fakat bu yönlendirmesi nedeniyle dava edildi ve de suçlu görülerek davayı kaybetti. Gebelikte şeker yüklemesi gereklidir ve anne adaylarını kaygılandırıcı bir şey değildir. Lütfen müsterih olun.

Bir yıllık evliyim, ilk zamanlar zorlansam da ilişkiye girebilmeyi başardık. Çok şükür şu an bir sıkıntımız yok ama ben henüz tatmin olmak denilen şeyi yaşayamadım. Bunun için zaman mı gerekli? Kendimi kastığımı da düşünmüyorum, her şey yolunda ve güzel gidiyor. Hep böyle devam mı edecek düşünmeye başladım…

Maalesef Türkiye’de kadınların en büyük sorunu bu duyguyu yaşayamıyor olmaları. Bunda toplumsal yapımızın çok önemli bir etkisi var; çünkü erkekler, cinselliğin, kendilerinin tatmin olması ve çocuk yapılması için olduğunu düşünüyorlar, böyle büyütülüyorlar. Kadın için önemini kavrayamıyorlar. Kadın, daha ziyade erkeği tatmin etmek için görevli bir varlık gibi. Eşiniz sizin için böyle bir düşünce içinde değildir eminim. Ancak bilinçaltı ona kendi cinsel tatmininin önemi dışında bir şey hatırlatmıyor olabilir maalesef… Çare zaman ya da başka bir şey değil; konuşmak paylaşmak. Ben olmuyorum demek, yeni şeyler, farklı pozisyonlar denemeyi teklif etmek gerek. Çekinebilirsiniz, zorlanabilirsiniz ama bunu kendi üslubunuzca yapmaya çalışın. Maalesef vakitlice talepkar olmazsak, dürüstçe paylaşmazsak hep öyle gidiyor. Hoşunuza giden şeyleri bulmaya çalışın birlikte ve onlara yönelin. Doyuma ulaşmadıktan sonra cinsel paylaşımların ne önemi kalır ki…

Kendi kendime çok rahat ve kısa sürede tatmin oluyorum. Fakat eşimle ilişkiye girdiğimizde eşim bana çeşitli şekillerde yardımcı olmaya çalışsa da olmuyor. Nasıl bir yol izlemeliyim?

Bedenimizde ve genital bölgemizde tatmin olmayı kolaylaştırıcı ve hatta sağlayıcı noktalar var; bunlar kulak arkasından, meme uçlarından, G noktasına dek uzanan çeşitli noktalar. Siz, denemeler yoluyla bu noktaları buluyorken eşiniz bulmakta zorlanıyor olabilir. Yönlendirme yapmanızda fayda var. Ancak tüm doğru hamlelere rağmen cinsel ilişki değil de diğeri size keyif veriyorsa bu çözülebilir bir cinsel sorun da olabilir. Önce birlikte tatmin olmayı sağlayan noktalarınızı tespit edin (yerleri için internet üzerinden güvenilir sağlık sitelerinden detaylıca bilgi alabilirsiniz), buna rağmen olmuyor derseniz de bir cinsel terapistle görüşün. Bunu gözünüzde büyütmeyin, karnınız ağrıyınca dahiliyeye, kulağınız tıkanınca kulak burun boğaza gitmek gibi bir şey.

Dört yıllık evliyim ve evliliğim boyunca hiç korunmadım. Doktorlara gittim,  gitmediğim yer kalmadı, olmadı. En son zor da olsa aşılama yaptırdım, 3 kez tuttu ama kaybettim üçünü de. Bazı testler varmış kan uyuşmazlığı genetik test vs. gibi onları maddi nedenlerden dolayı yaptıramadım. Sonra duyduğum her doktora gitmeye çalıştım bir çare anne olabilirim diye, o da bana polikistik over tanısını koydu. Şimdi ne doktora gidebiliyorum ne de tedavi olabiliyorum. Tüp bebek dediler ona da hiç imkanım yok. Hani diyorum ki, başka bir yol yok mudur?

Size güzel haberlerim var, sanırım bu konuda tam ve doğru bilgilendirilmemişsiniz, ben aktarmış olayım. Gebe kalmanızda sorun yokken, bebeğin tutunmasında, gebeliğin devam etmesinde sorun varsa bunun nedeni pıhtılaşma olabilir, genetik nedenler olabilir ve evet bu tür taramalar, testler gerekiyor. Ancak iyi haber şu ki; bu testler hem düşündüğünüz gibi maliyetli değil hem de devlet hastanelerinde ücretsiz yaptırmak mümkün. Özel hastanelerde daha maliyetli olabilirler ancak devlet hastanelerinde genetik testler de kan uyuşmazlığı testi de ücretsiz yapılıyor. Ayrıca sizin yaşadığınız gibi 3 kez tutan ama sonra sonuca gitmeyen aşılamaları sonrası tüp bebek de devlet tarafından ücretsiz olarak yapılıyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın danışma hattı 184’ü de arayabilirsiniz, devlet hastanesinin ilgili birimine giderek detaylı bilgi de alabilirsiniz. Maliyetle ilgili bir dezavantajınız yok.

İlişki esnasında bende aşırı derecede ıslaklık oluyor ve ilişkide bu beni rahatsız ediyor. Birleşmeyi bile önlüyor bazen. Doktora gittim, ilaç verdi kullandım geçmedi. Ne yapabilirim?

Muayene etmeden bir şey söylemek zor ancak sebebin enfeksiyon olduğunu düşünüyorum. Fitil, enfeksiyonu sonlandırmada yetersiz kalmış olabilir. Sağlık ihmale gelmez, yeniden doktora gideceğiz ve kullandığımız fitili, şikayetimizin ne zamandan beri sürdüğünü söyleyip seyrini anlatacağız. Gereken zaten yapılacaktır. Maalesef bu tür sorunlarımızla, bekleme yoluyla baş edemeyiz.

Üç aylık korunma iğnelerinin zararı var mı onunla da hamile kalınabiliyor mu? Spiral denedim 3 kez, 3’ü de düştü. En iyi korunma yöntemi nedir?

Korunma yöntemlerimiz onlarca değil;  zaten sınırlı sayıdalar ve hepsi de güvenli. Yalnızca gebelikten koruma başarısında yüzde bazında farklılıklar gösteriyorlar. Üç aylık korunma iğnelerinin de başarı oranı yüksek, yalnızca şöyle bir etkisi görülebiliyor; adet düzenini değiştiriyor, hormonal  düzeye etkisi fazla olduğu için. Benim öncelikli önerim olmaz. Ancak tabi ki tercih edilebilir. Eğer çocuk sahibi olmayı düşünmeyecekseniz spiral taktırın. İleride düşünürüz diyorsanız prezervatifle korunun. Prezervatif hijyenik koruma da sağlar ayrıca. Spiral, enfeksiyon yapmış olabilir. Açıkçası düşme riski vardır ama 3 defa üst üste düşmesiyle ilgili ezberden bir şey söylemek istemem. Takılamamış olabilir. Bunun nedenine baktırın ve doktorunuz uygun bulursa taktırın, taktırdıktan sonra kontrollere giderek takibini yaptırın. Yine sorun yaşarsanız diğer korunma yöntemlerinden birini tercih edin.

Evlendiğimiz günden beri ilişki yaşayamıyoruz. Eşim çok çabuk geliyor ve bana sürekli baskı yapıyor. Yedi yıldır evliyiz artık cinsellikten konu açılsa ya da eşim bana yaklaşsa içimden gelmiyor. Bilinçaltımda sürekli yine hüsran olacak düşünceleri ve her seferinde de öyle oluyor. Eşim kondom takıyor geciktirmek için ama onun da bir faydası yok ki. Bu yüzden tartışmalarımız çünkü öyle de canım çok yanıyor. Onu ikna edemiyorum doktor için normal diyor tabii ben de kadınlığımı unuttum desem yeridir.

Bu maalesef evlilikler için önemli bir sorun, küçülmeyen, zamanla büyüyen bir sorun. Mutlaka ama mutlaka eşinizle bir cinsel terapiste gitmeniz ve onun erken boşalma sorununa çözüm aramanız gerekiyor. Bu tedavisi mümkün olan bir sorun ve erkeklerin tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli bir kısmında görülüyor. Konuya ilişkin videolarımı internet üzerinden bulabilirsiniz, eşiniz izlerse ya da yazılarımı okursa olağanlığını algılamada yardımı olabilir. Maalesef bunun  evde kendi aramızda konuşarak çözülebilecek bir sorun olmadığını söylemek zorundayım.

 Yedi yıllık evliyim, 1 çocuk annesiyim 2 ay geçti adet olamadım. Size zahmet nedenleri neler olabilir sorabilirsiniz. En son adet tarihi 18 Temmuz.

FSH, LH, östrojen değerleri,  tiroid fonksiyonları,  prolaktin hormonuna bakıldı mı bilmiyorum ancak bunlara bakılması, değerlerin normal olup olmadığının kontrol edilmesi gerekiyor. Bunlarda sorun yoksa, muayene ve ultrason da normalse aklımıza başka bir şey gelir; yumurtalığın kafası karışmış diye tabir ettiğimiz bir durum, düzenini şaşırması yani. Bunu çözmek için de bir defaya mahsus kanatma ilacı verilebilir. Doktorunuza danışırsanız size zaten açıklayacak ve uygun görürse yapacaktır. Adet düzensizliğinin nedeni polikistik over, rahmin iç tabakasında bozukluk ya da hormonal bozukluklar olabilir. Ama bunların tespiti için muayene, ultrason ve testler şart. Hiçbirinde sorun yoksa psikolojik nedenler devreye giriyor, stres ya da yaşanan bir travma. En kısa sürede doktorunuza danışın ve gerekli tetkikler yapılsın.

Sorunumla ilgili psikoloğa da gittim ama eşim psikoloğun vermiş olduğu uygulamalara pek yanaşmadı. Oğlum 1 yaşına girdi ve eşimle neredeyse bu sure zarfında 4 ya da 5 defa birlikte olduk. Oturup konustum off ouff pofften başka bir şey yok, başka biri mi sorusu geliyor akıllara. Hayır yok ama aklı başkasında olabilir mi? Bilemiyorum ne yapmam gerekiyor nasıl davranmam gerekiyor bilemedim.

Her zaman söylüyorum; cinsel sorunların çözümü için psikologlar her zaman yeterli olmaz.  Psikolog parmak egzersizleri verirken ne kadar bilgili, donanımlıdır, tartışılır. Cinsel terapi yetkinliği bulunan bir tıp doktoruna, jinekolog ya da üroloğuna, yani kadın ve erkek üreme organlarının işleyişine hakim bir uzmana başvurmanızı öneririm.  Aklı da başkasında olabilir, cinsel performansı da ama bunların dışında cinsel sorunları olabilir. İsteksizlik, sertleşme sorunu, erken boşalma gibi. Tek çare birlikte terapiye gitmek, sorunu saptamak ve çözüm için uğraşmak. Yeniden hatırlatayım; bu sorunların çözümüyle ilgili detaylı bilgiler aktardığım videolarımı izlerse rahatlayıp uzmana danışmaya ikna olabilir. Konuşamıyorsanız mail yoluyla yollayın, mektup yazın. Ama sorunun olağanlığından da çözümün mümkün olmasından da haberi olsun. Sorun cinselliğinizde değil de evliliğinizdeyse terapide bu da ortaya çıkacaktır. Dilerim en kısa zamanda sorunsuz bir sürece girersiniz.

Adet dönemi öncesinde hayatım kabusa dönüyor. İnanılmaz sinirli, kırılgan oluyorum, her şeye ağlıyorum. Günlerce ağrılar çektikten sonra adet dönemim başlıyor ve bitene kadar devam ediyor. İnanın evliliğim bitme noktasına geldi bu yüzden. Çekilmez bir hal aldım, kendimden soğudum. Eşim de çok sabırlı değil zaten. Ama bu dönem beni mahvediyor. Yapabileceğim neler var?

Yaşadığınız bu süreci Premenstrüel sendrom (PMS) olarak adlandırıyoruz. Doktorunuzla paylaşmanız halinde zaten gerekli tetkikleri, hormon testlerini yapacaktır. Bunun tedavisi için doğum kontrol ilacı, vitamin takviyesi (özellikle B vitamini) başvurduğumuz yollardan. Ancak asla ezbere ilaç, takviye almıyoruz, mutlaka doktorumuzun tavsiyesiyle başlıyoruz, unutmayalım.  Beslenme düzeni, psikolojik telkin gibi bazı düzenleyici çözümler denenebilir. Ancak öncelikle fizyolojik bir nedeni var mı ona bakılmalı. Muayene önceliğimiz.
Benim sorunum şu ki ilişki sırasında tatmin olamıyorum daha doğrusu eşim bunun mastürbasyon yöntemi ile olduğunu keşfettikten sonra sanırım bana iyilik olsun diye hep buna başvuruyor. Kendince beni tatmin ettikten sonra ilişkiye giriyoruz ve bu da 1 dakika sürüyor. Sorum şu ki benim ki bir sorun mu? Sanırım sorun, çözümü var mı? Eşiminki de erken boşalma problemi  mi yoksa görev gibi gördüğünden uzatmıyor mu acaba? 

Bazı şeyler var ki bunların yanıtı sizdedir. Siz konuşarak anlarsınız, birbirinize sorarak doğruyu bulursunuz. “Ben bu şekilde tatmin olmak istemiyorum, cinsel birleşme istiyorum. Doğru noktalara temas edersen tatmin olabilirim, üzerinde çalışalım” demelisiniz. Erken boşalma varsa bunu da o zaman görmüş olursunuz. Sonrasında doğru bir cinsel terapiste gidersiniz ve çözüm için birlikte çabalarsınız. Ama konuşmadan, kendi hayatınızı, ortak cinsel yaşamınızı ikiniz ayrı köşelerde sessizce düşünerek bir yere varamazsınız. Tahminlerle olmaz bu iş. Niyet okumalarla da olmaz, ertelemeler ve birbirinize sonsuz zaman tanımakla da olmaz. Sizin cinsel isteksizliğiniz varsa da, onun erken boşalma sorunu varsa da, hiçbiri yoksa da, birbirinizi fiziksel olarak tanıyamadıysanız henüz, tüm olasılıklar için önce birbirinizle sonra da bir uzmanla görüşmelisiniz.

Bir oğlum var 5 yaşında. Yeni doğum yaptığımda hemen ikinciyi istemediğimiz için spiral taktırdım. İlkinde takamadılar aynı işlemi arka arkaya 2 defa yaptılar tabii acıyı tarif edemem. Sonrasında 6 ay boyunca dengesiz adet kanamaları yoğun şekilde geçirdim ve 6’ncı ayda spiral kendiliğinden düştü hemen hastaneye gidip aldırdım ve doktor bana gösterdi. Fena haldeydi “bünyene yaramamış bir defa daha taktırma” dedi. Eşim de prezervatif kullanmak istemiyor kendi korunuyor. Benim sorum ikinci doğumdan sonra acaba tekrar deneyebilir miyim spirali yine sorun teşkil eder mi?

Spiralin yaramaması diye bir şey yoktur. Sizin durumunuzda, anlattıklarınızdan yola çıkarak benim aklıma gelen maalesef  zaten ‘takılamamış’ olması. Başka bir doktora giderek yeniden spiral taktırabilirsiniz. Onun da takibi yapılmalı elbette. Eğer ağrılar, kanamalar devam ederse spiral çıkarılıp yeni bir doğum kontrol yöntemine geçiş yapılabilir. Kayma da spiral için önemli bir sorundur, çünkü koruma özelliğini kaybetmesine neden olur. Dolayısıyla taktırdığınız spiralin takibini doktorunuzla yapmanız önemli. Ama olur da enfeksiyon yaparsa, yeniden sorun yaşarsanız diğer seçenekleri değerlendirirsiniz. Sizin için önemli olan yeni spiralin takibi. Ayrıca prezervatifi de es geçmeyin derim. Spiral tek çareniz de değil.

 

İlk soruları ve cevapları, yukarıda da yazdığım gibi  buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Gökçen Hanım çok yoğun, bir kez daha sizden soru toplyıp kendisine göndereceğim. (3 Ekim’e kadar) Sonra bir süre ara vereceğiz.  Sorularınızı bana sosyal medya hesaplarımdan ya da manyakanne@gmail.com mail adresimden iletebilirsiniz.

Ve yine rica ediyorum, her zaman da edeceğim gibi görünüyor. Böyle yazılardan sonra gelen “ne biçim kadınsın, ne biçim annesin” yorumlarına kapalıyım. Burada amaç yardım etmek, bilgilendirmek. Zaten bu bakış açıları nedeniyle konuşamıyor kimse!

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamı

post-image
Biz

Çok içimden geldi…

Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
devamı