Bugün bir arkadaşımla Twitter’da yazışırken aklıma geldi. 🙂 “Hadi” dedim yazayım.
Bir itirafa daha hazır mısınız?
O zamanlar, henüz blog açmamıştım. Açsam, anında yazardım…
Endişe seviyesi fazla yüksek bir anneydim, ki uzun zamandır okuyanlar bunu benden bile daha iyi bilirler. Özellikle ilk iki sene. Her ateşte, her kusmada yerle bir oluyordum. Aklımdaki senaryolar bitmiyordu, bitemiyordu.
Fakat bir de huyum vardı ki… Şimdi düşününce gülüyorum kendime.
Yani aslında inanamıyorum demek daha doğru. Yazarken utanıyorum desem, yalan olmaz. Annem o dönemde”Kafası gayet çalışan bir kadın olarak bunları nasıl yaptın” demişti. Cevap veremedim.
Bir gün Arkın’dan Irmak’ın biberonunu yıkamasını istemiştim. Yıkadı. Hatta o zamanlar sterilizatör kullanıyorduk. Sandım ki, onu kullandı. Getirdi, suyu verdi. Gitti. Sonra bir öğrendim, kullanmamış. Musluk suyu ile çalkalamış. Çocuk 1,5 yaşında, bir şey olmaz. Da işte… Kadın normal değil ki. “Sen” dedim, “Bunu nasıl yaparsın? Bari temiz su geçirseydin üzerinden. İç bakalım bir bardak musluk suyu…”
Yine cimcirik o yaşlardayken oyun hamuru ile oynatmaya başladım. Hani yendiğinde zararsız olanlardan… Bir gün başımı iki saniyeliğine çevirdim, ona geri baktığımda minicik turuncu bir topu ağzına yerken gördüm! Eliyle minicik top yapmış, atmış ağzına. E tabii ne yaptım. Ben de yaptım. 🙂 Hem tadını merak ettim hem de dedim midesi falan bulanırsa nedenini anlayayım… Aklınızda bulunsun, çok tuzlu. Çocuk tükürdü zaten hemen. E ben de yutamadım!
Sıcak su sevmediği için ben de bir süre tam da onu yıkadığım derecede su ile duş aldım. (Hâlâ sevmez sıcak su…)
Dışarıda bir şey yedirdiğim zaman ben de aynısından yedim.
Bazı vitaminlerin tadına baktım.
Bir gün başını çarptı kapıya. Arkın’ın bana korku dolu bakışını unutmuyorum, çarpacağım sandı herhalde! (Korkma canım, korkma kocacım. Geri döndüm ben, buradayım. 🙂 Geçti o günler… )
Artık hormonlarımın uzun süre kendine gelememesi mi, fazla endişe mi, nedir, bilemiyorum. Fakat yaptım. Şimdiki aklım olsa yapmam tabii ki. Yapmış bulundum.
Başka vukuatım yok, gerçekten 🙂 Bu dördü dışında yapmadım bir şey. Olsa, yazarım saklamam bu kadar döküldükten sonra…
Yaz başında birinden duydum benzer hikaye, yadırgamadım. Hatta “Seni sonuna kadar anlıyorum, aklından geçenleri bire bir okuyabiliyorum. Hepsi bitiyor inan bana, sakinleşiyorsun” dedim. Keşke eleştirilerin yanında arada bir bana da “seni anlıyorum” diyen olsaymış…
Bazı yazılarda soruyorum “Siz de yaptınız mı” diye, “yalnız olmadığımı söyleyin” diyorum. Yaptınız değil mi? Evet, evet yaptınız… 🙂
Duru kolonya içmişti. Alo zehirlenme hattını aramadan önce ben de diktim kafama…Sonra ben fenalaştım, o bomba gibiydi. Herkes benle ilgilendi. uzun bir süre kolonya görünce mamaaa mamaa diye salyaları aktı.
Ahahahahah ya Banu yaaaaa ahahah seni seviyorummm
Seni seviyorummm
birkaç haftadır okuyorum sizi, çok hoşsunuz:) insanlar yargılamadan sizin verdiğiniz tepkiyi verseler nolmuş yani di mi. İlla ki yaşamak da gerekmiyor yani o tepkiyi vermek için. Ben henüz anne değilim ama sizin gibi çatlak manyak bir anne olmayı çok isterim;) sevgiler
çok teşekkürler… sevgiler benden de kocaman
Ben bunu hep yapıyorum daha geçen hafta kafamı duvara vurdum mesela kızım çarptığı için acı testi yapmış oldum kendimce
🙂