Biz Cimcirik & Ben

Anneler ağlıyor kızım

Ben akşam evle uğraşırken, okul yorgunluğundan koltukta uyuyakaldın canım kızım. Kenardasın, düşersin diye yere yastık koydum, üşüme diye üzerini örttüm. O saatlerde bir baba “benim oğlum üşüyor” dediğinde içim sızladı minik kuşum. Kalbime birisi geldi oturdu sanki. Nefes alamadım. Bir parça koptu gitti içimden. Bir çocuk üşüyordu. Biz onun iyi ve huzur içinde olduğuna inanmak istiyoruz. Korkmadığına, üşümediğine, gittiği yerde sahiplenildiğine… Kaç gündür neden ağladığımı sorduğunda “bir çocuk hasta olmuş” diyorum ya sana, gerçeği söyleyemiyorum. Korkuyorum kızım. Ben artık korkuyorum.

Annelerin yüreğine ateş düşerken, korkuyorum, ben de yanıyorum. Saklamak istiyorum seni bazen. Ne okul, ne gezme ne başka bir yer… Bir anne, canını kaybetti kızım. Yine bir eve ateş düştü. Ama sana söyleyemiyorum. Büyüyünce anlatacağım sana. Tarih kitaplarında okuyacaksın da… Sizleri korumak için, geleceğiniz için yapılanların hepsini öğreneceksiniz. 

Hep böyle vicdanlı bir çocuk ol. İnsanları ayırma. Bana “çocuk iyileşmiş mi” diye sordun ya sabah, sana yalan söyledim “evet” diyerek. Daha çok küçüksün çünkü gerçeği bilmek için. Haberlerde biber gazını görüp “yine mi” dedin ya, mecburen “eski haber bu” demek zorunda kaldım. “Hava çok soğuk anne. Su sıkarlarsa insanlar üşür ama” dedin. Sen 4 yaşında bunları düşünebiliyorsun ya, hep böyle iyi niyetli kal prensesim. İnsanları sev, insanları düşün, insanları koru… Seni çok seviyorum, bütün çocukları seviyorum. Hep sev. Hep umutlu ol.

Şimdi biz Berkin yaşıyor diyoruz, Ali İsmail yaşıyor diyoruz. Yaşamıyorlar be kızım. Annelerine sormak lazım yaşıyorlar mı diye. Berkin’in babası “Berkin artık yok ama milyonlarca Berkin var” dedi. Milyonları ister mi o? Sadece Berkin’ini ister. 

Bilemiyorum kızım. Sana bu olanları anlatmak istiyorum ama anlatamıyorum. Daha kendim de kabullenemiyorum. Senin okulunu, ne yediğinin içtiğinin düşünmeyi bıraktım. Aklımda sadece geleceğin var… Seni korumak için neler yapabileceğim var. Gidenleri geri getiremeyeceğiz, bil ki hep içimizde yaşatacağız. Ve eminim ki sen de büyüdüğünde bu olanlara çok üzüleceksin… 

Anneler ağlıyor, babalar ağlıyor, kardeşler ağlıyor. Artık ağlamasınlar, yitip gitmesin artık gencecik evlatlar.. 

2 Yorum
  1. Anonymous 11 yıl ago
    Reply

    his ve gözyaşlarıma tercüman oldunuz, elleriniz dert görmesin.

  2. Şebnem Seçkiner 11 yıl ago
    Reply

    Keşke bunlar hiç yaşanmamış olsa…

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamı

post-image
Biz

Çok içimden geldi…

Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
devamı