Aslında en kızdığım cümlelerin başında geliyordu bu. “Ay” diyordum, “çocukta nasıl bir yaptırım uyguluyor anneler”. Ben her ne kadar kadar ısrara her şeyi bilmediğimi söylesem de, bugün beraber Prenses Sofia izlerken beynime sopayla vuruldu sanki. Sofia’nın annesi, “Anneler her şeyi bilir” çünkü dedi kızına bakara. Irmak da bana döndü ve “Bak bütün anneler aynı” dedi. Morardım. “Yok efendim aslında anneler her şeyi bilir değil de hisseder olacak” o diye kazı çevirmeye çalışsam da yanı bitti kül oldu.
Bir zamanlar eleştirdiğim şeyi yapmakla kalmayıp, devam da etmişim. Bizim tavşanlarla oynuyordu. Şu anda olayı tam hatırlasam da anne tavşan çocuklara dönüp “annelerin arkada da gözü vardır” dedi. Sonra da döndü bana baktı. İşte benim söylediğim bir cümle daha. Ve işte Şebnem’in bir gol daha yediği an.
Anlamıyorum bunu. Bir şeyi hayatta yapmam deyip nasıl yapıyorum, inanın bir fikrim yok. Ben ki sürekli, “hiçbirimiz bilgisayar değiliz, hepimiz hata yaparız, kimse her şeyi bilemez” diye papağan gibi tekrarlasam da, içimden çıkıyor demek ki o cümleler… Söylüyorum, sonra da toparlamaya çalışıyorum. Bu kadar da “annem her şey bilir” diye düşünsün istemiyorum. Arzum, dorusuyla yanlışıyla her zaman yanında olduğumu bilmesi. Bunun için de zaten elimden geleni yapıyorum.
Yok kızım. Anneler her şeyi bilmez. Annelerin arkada da gözü olmaz. Bakma sen bana. Ama anneler ne yapar biliyor musun? Hisseder. Güven bana, anneler hisseder. Anneannen bana söylüyordu da inanmıyordum. Şimdi bunun en büyük savunucularından biriyim…
Ve iyi ki Sofia’nın annesi de aynı cümleyi kurdu da yalnız kalmadım. 🙂
Her ne kadar aklımızı kurcalayanları bir kenara bırakamasak da bazen kaçarak beynimizi kandırabiliriz. Ekim zorladı, Eylül sonu zorladı; kendimi arkadaşımın yanında buldum. Bakmayın arkadaş...
Offf cidden bazen kadın olmak yoruyor beni. Keşke Arkın gibi olsam. En ufak bir sorunda 10 sene önceyi hatırlatmaya başladım. Anneme söylüyordum, ben yapıyorum...
Gecenin bir yarısı, zaten zor uykuya dalıyorum; hoooppp “uyan”… Biliyorsunuz, geceleri uyumakla ilgili sıkıntılarım var. Ne kadar yorgun olsam da o gözleri kapatamıyorum. Sürekli...
Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...