Bizim miniş (Littlest Pet Shop) sevdamızı bilmeyen yok. Bizim diyorum çünkü ben de Irmak kadar bayılıyorum kendilerine. “Sen büyüdüğünde hepsini salona biblo gibi dizeceğim” diyorum. Son birkaç aydır sadece onlarla oynadığı ve hatta oynadığımız için diğer oyuncaklar kaldırıldı. Arada birden aklına geliyor, azıcık oynayıp diğerlerinin yanına dönüyor. Zaten kısa süre sonra odasını değiştireceğiz (Yapmam diyordum, İkizler burcunun karar değiştirmesi sağolsun yapmaya karar verdim kütüphanesi olsun diye), birçok oyuncakla vedalaşmamız, artık onun yaşına küçük gelenleri ayırmamız, diğerlerini düzenlememiz gerek… O da seviyor kullanmadıklarını vermeyi . Bu kez ne yapacağımız belli; detaylarını az sonra yazacağım My Little Pony Arkadaşlık Günü kampanyasına katılacağız.
Oynamadığı oyuncakları Joker mağazalarındaki oyuncak istasyonlarına bırakacağız, 5 bin oyuncak da My Little Pony ekleyecek, GEA (Arama Kurtarma ve Ekoloji Grubu) oyuncakları temizleyip tamir edecek ve ihtiyaç sahibi çocukların tespit edilmesini sağlayarak tüm bağışları çocuklarla buluşturacak.
Hanımcım şimdiden pazarlığa başladı. Miniş ve Pony’lerini tutacakmış. Sanki ben “onları ver” demişim gibi. Bu konuda tavrım net. Ben çocukken annem benden habersiz en sevdiğim terliği bir akrabamıza vermişti, çok ağlamıştım. Hem ondan kaynaklı hem gittiğim seminerlerden, okuduğum kitaplardan, Irmak’a sormadan tek bir şeyini vermem. Ne kıyafet, ne oyuncak. Kendi zaten o kadar güzel eliyor ki. Hatta kırılanları “aman bunlar verilmez” diye ayıklıyor.
Belki biliyorsunuzdur, My Little Pony Arkadaşlık Sihirlidir çizgi filminde paylaşmanın ve arkadaşlığın önemi vurgulanıyor. İşte temsil ettikleri değerler: Mutluluk, Dürüstlük, Cömertlik, Sihir, İyilik, Sadakat…
Her fırsatta blogda ve sosyal medya hesaplarımda paylaşmanın gücüne inandığımı söylüyorum. İşte sadece duygular değil, her şey paylaşılmalı. Tıpkı biz çocukken de olduğu gibi. Bir oyuncakla, bir yürüteçle kaç kuzen büyüdük…
Arkadaşlık Günü Kampanyası’nı bu adresten görebilirsiniz. Hem ayırdığımız oyuncakların gerçekten başka çocuklara ulaşmasını sağlayacağız hem de ne güzel onları sevindireceğiz. Eğer sizin de ayırdığınız oyuncaklar varsa, tam zamanı derim. (30 Eylül’de sona eriyor kampanya, çok zaman yok…) Yalnız bir tavsiye, oyuncak vermeye çocuklar okuldayken gidin. Oyuncakçıya girince çıkmak zor olabiliyor. Bakınız, fotoğrafta tekli minişlerden seçmeye çalışan cimcirik. 🙂
