Hadi bakalım? Yeni oyunlarla tanışmaya hazır mısınız?
Canım kutu oyunları… Siz olmasanız biz evde nasıl zaman geçiririz? 😊 Zaman geçirme şakası bir yana, biliyorsunuz bizim oyunlara olan düşkünlüğümüzü. Evde yok yok neredeyse. Ancak sürekli yeni oyunlar çıkıyor. Yetişemiyorum. Bu aralar en çok Aybino oyunlarını seviyoruz. Hatta kaba tabirle “taktık” diyelim. Özellikle de Binbir Surat’a (Eğlenceli Drama Oyunu). Tam bir aile oyunu. Sessiz sinemaya benzeyen ama çok daha fazla zorlayan. Meslekler, hayvanlar, eylemler… Çeşitli kartlar var. Attığınız zarda hangi renge düşüyorsanız, o renk kart çekip yapıyorsunuz. Mesela şöyle şeyler yazıyor: “Geçit törenindeki asker ol, sırnaşan kedi ol” gibi. Biri yapmaya çalışıyor, diğerleri bilmeye. Bilen olursa yapan da onunla beraber puan alıyor. Şekilden şekle giriyoruz. Çok da gülüyoruz. Üç yaş ve üzeri için uygun. Oynarken baktınız ki zor bir şey geldi, değiştirirsiniz kartı.
Fiyat yazmıyorum…. Çünkü Ayben, yani Aybino’nun kurucusu Ayben Ertem bize özel yüzzde 15 indirim yaptı. www.aybino.com.tr adresinden alışveriş yaparken “sebnem15” kodunu kullanırsanız, her şeyi indirimli alacaksınız. Kutu oyunun zaman yok ancak özellikle tatil yaklaşırken paylaşmak istedim ki, alın gittiğiniz yere de yanınızda götürün. Her ay farklı oyunlarını tanıtmaya devam edeceğim zaten.
Aslında size bir de Ayben ile tanıştırmak istiyorum. Sözü kendisine bırakıyorum:
- ODTÜ Psikoloji, Walden Üniversitesi Sağlık Psikolojisi, Aile Terapisi, Oyun Terapisi, Bireysel Terapi eğitimlerinden sonra 15 senelik meslek hayatım sırasında hep bir oyun eksikliği hissettim. Ne demek bu oyun eksikliği hissetme diyeceksin. Aile terapisi ya da çocuklarla terapi sırasında zaman zaman kutu ya da kart oyunları oynuyoruz ama benim oynadığım oyunlar daha çok yurt dışından getirilmiş ve İngilizce yazıları etiketler ile Türkçe’ye çevrilmiş oyunlar oluyordu. Misal duygu kartları yurt dışındandı. Birçok meslektaşım internetten buldukları duygu kartlarını yazdırıp kullanıyordu. Aileler, Ayben Hanım iletişimi arttırmak için ne oynayalım ne tavsiye edersiniz dediklerinde piyasada bolca bulunan eğlenceli oyunları tavsiye etmekten başka şansımız yoktu. Fakat benim istediğim duygusal gelişim ve iletişimi artıracak, birlikte keyifli vakit geçirtecek ama aynı zamanda çocukların beyin gelişimine de katkı sağlayacak oyunlardı. Yıllardır oyun alan ve oynayan ve mesleki tecrübesi olan biri olarak “Neden ben oyun yapmıyorum ki “ dedim bir gün.. Tabii bazı meslektaşlarımın ve çevremdekilerin de beni desteklemesi biraz daha hızlandırdı ve 2.5 sene önce “Ayben ile Terapötik Etkinlikler” adı altında oyunlar ortaya çıkarmaya başladım. Önce tamamen ihtiyaç olduğunu düşündüğüm sorumluluk takvimi, duygu kartları ve Az Lakırtı Bol İletişim ile başladık. (Biz buna da bayıldık. Yazacağım sonra.) Sonra Bekle Sabret Kazan, Binbir Surat… Derken şu anda 20 adet oyun var. Etkinlik kutularına olan ilgiyi görünce Etkinlik kutuları da yapmaya karar verdim ama yine aynı mantıkla. Ebeveyn ve çocuğun birlikte yapacağı etkinlik yalnızca bilişsel gelişime katkı sağlamıyor duygusal gelişimi de destekliyor. Şu an 150 çeşit etkinlik mantığında oyun var. Bunların yarısından fazlası duygu etkinliği.
- Bizim çocukluğumuzda çoğunlukla “fazla gülme, ağlama, sinirlenme çok ayıp” derdi büyüklerimiz. Sonra o duygular sıkıştı kaldı. Bazı insanlar destek almayı tercih ediyor bazıları etmiyor. (Ah bilmez miyim?) Türk insanı empati kurmayı bilmiyor diyorlar. Duygularını tanıyıp ifade edemiyorlar ki empati kursunlar. Yayınlar diyor ki 2-4 yaş arası duyguları tanıyıp ifade etmesi ve ilerde empati gelişimi için kritik yaşlar. Ben istiyorum ki her evde duygu kartları olsun her evde az lakırtı bol iletişim olsun. Çocuklar ifade etsin kendilerini, konuşsunlar duygularını.
- “Niye Ayben ile Terapötik Etkinlikler?” diye soruyorlar. Ayben’den aldığınız oyunlarla aile içinde Terapötik bir süreç yaşayabilirsiniz de ondan. Mesela bir fuarda anne gelip bana “Ayben Hanım biliyor musunuz eşim az lakırtı oynarken kendisiyle ilgili birçok şey fark etti ve biz onları konuştuk ikimize de iyi geldi” dedi. Bu benim için büyük mutluluk. Kendimi o ailenin içinde gibi hissediyorum bu oyunlarla.. Evde bir psikolog var gibi yani.
- Duygu kartlarını 2 yaş ve üstü için hazırladım. Bir köpeğimiz var ismi Aybino. Aybino vasıtasıyla duyguları öğreniyor çocuklar. Mıknatıslı oyunlar seviliyor diye yine Aybino ile duygu kartlarının mini versiyonunu hazırladık. 10 adet duyguyla Aybino’nun duygu kutusunu yaptık. Bu da okul öncesi çocuklar için biçilmiş kaftan çünkü eşleştirme becerilerini de geliştiriyor. Bunları yaparken bir yandan da 2-3 yaş ve 3-6 yaş grubu için duygu etkinliklerini hazırladık. Amaç duygusal gelişimi desteklemekse en fazla duygu oyunu var tabii ki.
- Az Lakırtı Bol İletişim 6 yaş ve üstü bir oyun yazılı kartlardan oluştuğu ve muhakeme gerektirdiği için ancak 5 yaş çocuklar da katılabiliyor hatta evde bir bıdık varsa o da katılıyor bazı sorulara. Binbir Surat drama oyunu. Çocukların sözsüz anlatım becerilerini geliştirmek için tasarladım ama tabii ki bir yandan kelime hazneleri kendilerini ifadeleri gelişsin, kategorileştirmeyi öğrensinler diyerek tasarlanmış bir oyun. Çok keyifli çok eğlenceli . Özellikle eylemler kısmı.
- Bekle Sabret Kazan gibi bir oyunu hazırlarken amaç, anne babaların çocuklarına oyun oynarken değerleri öğretmesiydi. Çünkü ebeveynler çocuğun hayatını biçimlendirir ama bunu ders verir gibi yapmak çoğunlukla direnci getiriyor beraberinde. Dolayısıyla oyun vasıtasıyla bunu vermek daha kolay. Hızlı ve dikkatli var mesela. Hem hız hem dikkat gerektiren bir oyun. Dikkat oyunları genelde birbirine benzer mantığı aynıdır zira. Zil var bizim oyunda ve hızlı ve dikkatli olan zile basıp devam ediyor. Her ne kadar 6 yaş üstü desem de burada, 5 yaş katılabiliyor oyuna. Oyunlarımız bebeklikten itibaren yetişkinlere de hitap ediyor aslında.
- Bu oyunları ortaya çıkarırken sadece çocukları değil aile bireylerini de düşündük aslında.. Çünkü telefonlar tabletler insanları bireyselleştiriyor, aile içi iletişimi bozuyor hatta. Ailelerden çok olumlu geri bildirimler alıyorum ama daha fazla kitleye ulaşmak gerek çünkü hâlâ böyle oyunların varlığından haberdar olmayanlar var. (Ayben, ulaştırıyoruz işte beraber. 😊)
- Kart ve kutu oyunları çok oynayan çocukların sözel becerileri gelişiyor. Paylaşma, bekleme, sıra alma, grup etkileşimi, iletişim becerileri gelişiyor. Dikkati artıyor, görsel algısı, el göz koordinasyonu gelişiyor. (Irmak çok küçükken oynamaya başladığımız için gerçekten bunu kendi gözlerimle gördüm.) Özellikle paylaşma, bekleme, grup etkileşimi olduğunda bu tüm aileyi de etkiliyor ve zincirleme etki oluşuyor.
- Bu oyunlarla veya bundan sonra yapacağım diğer oyunlarla oynayan çocuklar kendilerini daha rahat ifade edecekler, kelime hazneleri gelişecek. Duygularını anlayacaklar ve anlatacaklar, o duygularla nasıl başedeceklerini öğrenecekler. Sorumluluk sahibi, beklemeyi sabretmeyi öğrenen, değerleri bilen, doğru iletişimi öğrenen çocuklar olacaklar, kendilerine güvenecekler diye umuyorum. Aile içi iletişime katkı sağlıyorum ve sağlamaya devam edeceğim. Bu dünyada benim de üzerime düşen görevler olduğunu düşünüyorum. Bu mesleği icra ediyorsam sorumluluğum var ve bu oyunlar aracılığıyla ne kadar çok aileye, çocuğa ulaşırsam ve bir değişim yaratırsam onun manevi tatmini her şeyden önemli.
Ben gerek yukarıda adı geçen oyunları gerek diğerlerini sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. İndirimimiz de devam edecek. Ancak dediğim gibi bu aralar en çok Binbir Surat oynadığımız için onu yazarak başlamak istedim. Biliyorsunuz, yok yere oyun önermem. Bence alın, pişman olmayacaksınız. Görüşlerinizi de benimle paylaşırsanız çooook sevinirim.
1 Yorum