“Nerede?” En sık kullanılan kelimelerden biri de bu bizim evde.
Annem bir şey bulamadığımda bana “bakmış olmak için mi bakıyorsun, bulmak- görmek için mi” derdi. Gerçekten de bakar bakar göremezdim aradığımı.
Ah al işte sana ciğerden gelen bir cümle daha. Aynısını kurdum geçenlerde.
- Anne, tişörtüm nerede?
- Sence Irmak?
- Dolabımda…
- Evet!
- E ama yok!
Gidiyorum, olması gereken yerde bulmam 30 saniye sürüyor. Sonra işte o cümle çıkıyor ağzımdan. “Bulmak için bakarsan görürsün belki canım.”
Ay ne sinir olurdum ben bu cümleye. Derdim ki “Deli miyim, başka neden bakayım?” Sinir olurdum sinirrrrrr…. Ve yapıyorum işte ben de! Sabahları gözlük ararken, çorap bulmaya çalışırken, oyuncaklar çekmeceler arası yolculuğa çıkmışken… Irmak’la sınırlı kalmayıp Arkın’a da aynı şeyi söylediğim oluyor. Çünkü o da bulamıyor.
Aslında normali benim bulmam. İkisinden de fazla zaman geçiren benim evde. Eşyaları, kıyafetleri yerleştiren de. Bulma kısmına takılmıyorum, bakıp ve görmemeye, tarihin tekerrürden ibaret olduğuna, anneden geçen cümlelerin ciğerden gelmesine takığım.
Çok yazıyorum bu konuda biliyorum. Fakat bir kez daha soruyorum. Gerçekten neden kızdığımız her şeyi yapmak zorundayız? 🙂
O anneden kıza geçen cümleleri bir özetleyelim:
- Ama ben sana demiştim.
- Kaç kez söyleyeceğim?
- Uşağınız mı var?
- Bana öyle ters ters bakma…
- Bulmak için baksan görürsün.
- Nereye koyduysan oradadır.
Yazdıkça yazasım geliyor. En iyisi susayım. Siz getirin devamını.
Fotoğraf, birkaç sene öncesinden, canım İpek Süer çekmişti…
Annem bakar kör derdi bu gibi durumlarda şimdi bende oğluma aynısını diyorum☺
Okuyunca çocukluğum aklıma geldi. Güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık…
Valla bizde tam tersi olurdu
Annem: Güneş kırmızı yeleğim nerede?
Ben: Dolapta üst sağ kapağı aç bulursun.
Annem: Ama yok bulsana
Ben gider hiç dolabı karıştırmadan bulurdum.
Hâlâ aynı oğlum da aynı hiç bir şeyi bulamaz.