Olumlu düşünmeye çalışıyorum. Elimden geleni yapıyorum. Ancak her geçen gün inancım gidiyor.
Yok. Kimsenin kimseye saygısı yok.
Bir görüş yazdığımızda, aynı şekilde düşünmeyenler tarafından saldırıya uğruyoruz. Her yerde böyle. Her konuda… Her platformda… Birbirimizin görüşlerine saygı duymak bu kadar zor mu?
Birisi politik görüşlerini yazdı diye herkes saldırıya geçebiliyor.
Arabayla giderken kimse birbirine yol vermiyor. Daha bu sabah, önümdeki araç bilerek kilitledi trafiği. İki metre geride dursa biz geçecektik. Bana pis pis bakarak inatla önüme geçti. Irmak’ı törene zor yetiştirdim. (3 sokak yukarıya, bu sevgili “anlayışlı” sürücüler ve inşaat araçları nedeniyle 25 dakikada gittik.)
Çocuğu oto koltuğuna oturtuyorsun, arkada korna kıyamet. 30 saniyesi yok kimsenin…
Otopark çıkışına aracını park edip, basıp gidebiliyor insanlar.
Kaldırımlar araçlarla dolu. Bırakın bebek arabasıyla, tekelekli iskemleyle geçmek, yaya olarak yürümek bile imkansız.
Herkes ortalığa çöpünü atıyor, yolda giderken gayet rahat tükürebiliyor. Kimseyi umursamadan…
Bir plazada asansöre biniyorsun, “iyi günler” diyorsun, kimseden çıt çıkmıyor.
Bir yardım istediğinizde, bir şey olduğunda yanından hızla geçiyorlar. Yardım etmekten yoksun insanlar.
Bir hatanı gördüklerinde, sakince söylemek yerine ezmeyi tercih ediyorlar. Üstüne üstüne gelmeyi, bilerek kırmayı…
Mini etek giydiysen, makyaj yaptıysan, sana yönelen bakışlardan rahatsız oluyorsun.
Buna anlam veremiyorum. Biz çocuklarımıza “saygı duymayı” öğretirken, onların çevreden gördükleri bu davranışlarla ne derece başarılı olabileceğiz. “Anne sen bana sokağa çöp atma dedin ama bek herkes atıyor.” Diyorum ki “Onların hatası. Biz her zaman doğruları yapmalıyız.” Ancak ne derece inanıyor, bilemiyorum artık.
Tabii ki herkes böyle değil. Ama bana sanki sayımız azalıyor gibi geliyor. Umarım yanılıyordumur. Umarım…
Aynı seyi bugün bende düsundüm kimsenin kimseye saygisi ve de maalesef tahammülü kalmadı ve ben artık cocuklara bircok seyi açıklamakta zorluk çekiyorum. Sonunuz hayır olsun
Offf cidden bazen kadın olmak yoruyor beni. Keşke Arkın gibi olsam. En ufak bir sorunda 10 sene önceyi hatırlatmaya başladım. Anneme söylüyordum, ben yapıyorum...
Gecenin bir yarısı, zaten zor uykuya dalıyorum; hoooppp “uyan”… Biliyorsunuz, geceleri uyumakla ilgili sıkıntılarım var. Ne kadar yorgun olsam da o gözleri kapatamıyorum. Sürekli...
Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
Bu o kadar soruluyor ki, ben de böyle yazarak anlatmak istedim. Zaman ayırıp okursanız çok sevinirim. Benim için değil, çocuğunuz – çocuklarınız için. Yine...
Aynı seyi bugün bende düsundüm kimsenin kimseye saygisi ve de maalesef tahammülü kalmadı ve ben artık cocuklara bircok seyi açıklamakta zorluk çekiyorum. Sonunuz hayır olsun