Bugün dünden saha saknim… Gece süt istedi ve bu pek alışkın olduğumuz durum değil. Ne biberon sever ne de süt.. İçim daha rahat. Sabah da yarım tost indirmiş mideye. E yeter.
Sakinleşiyorum. Sanırım ben sakinleştikçe onun davranışları değişiyor.
Şebnem sakin, Irmak sakin. Şebnem endişeli, Irmak endişeli..
Bendeki manyaklık sadece yemek konusunda değil zaten. Her ne kadar kendi kendimi eğitmeye çalışsam da endişe seviyesi yüksek bir kadınım. Fiziksel olarak sorunsuz geçen hamileliğim boyunca da endişeliydim hep. “Ya bir şey olursa” düşüncesi bozdu beni.
Fakat gerçekten bende bir gelişme var. Giderek rahatlıyorum sanki. Arada yine çivim oynasa da eskisinden daha sakinim sanki.
Yoksa bana mı öyle geliyor?
Dün akşam o kadar çok oynadık ki ikimiz de baygın düştük. Klasik Şebnem, onu yuyturken yattım yanına. Sonra bir baktım sabah olmuş, ben orda uyuyakalmışım. Bu durum Arkın’a yarıyor. 4 metrekare yatakta kral gibi uyuyor tabii. Onun için gelip uyandırmıyor da beni akıllı koca.
Bakalım bugün neler yapacak cadı? Demin telefonda “Anne Gonca Teyze bana bira verdi” diey kadına iftira attı yine. Korkulur bu çocuk milletinden!
Bu arada, baba demeyi bıraktı yine. Asker arkadaşıymış gibi “Arkın” diyor babasına. Bana da “anne Şebnem” demeyi uygun görüyor sıpa. Sanki evde başka Şebnem varmış gibi…