Hangi birini yazsam… Böyle olayları yazarken geriliyorum. Yanlış anlaşılmamak, karşı tarafa kırgın-kızgın da olsam burada cevap hakkı olmadığı için onu korumak, aşağı yukarı gelecek yorumları…
Kategori:Uncategorized
Kıvanç, liseden arkadaşım. Sürekli, eskisi gibi görüşemesek de hep iletişim halindeyiz. Bir baktım, ne zamandır kendisinden ziyade ekmeklerini takip ediyorum. 🙂 Reklamcı, dijital dünyada hatırı…
Hatta tam tersi. Seni çok sevdim. Bize çok iyi geldin. Hadi tatmam itiraf edeyim, bana çok iyi geldin. Bir sürü şeye bahane oldun…
Şimdiki annelerin, yani bizim işimiz her açıdan zor. Evet çok biliyoruz, çok okuyoruz ancak bu, beynimizde fırtınalar kopmasına neden oluyor. En azından benim öyle. Mesela…
E bence de öyle. Her konuda öyle. “Neden oyuncaklarını toplamadın”dan tutun da “Neden çalışmadın, neden zayıf aldın”a kadar sorgulamak, kızmak en kolayı! Şimdi yarın karne…
Çünkü canım öyle istiyor… Evet, bazen yorgun oluyorum, yemek yapmıyorum, annemlere ya da kayınvalidemlere gidiyoruz. Evi toplayasım da gelmiyor. Dolap içlerine öööylece koyuyorum her şeyi.
Kar tatili iyiydi hoştu da sonlarına doğru oynayacak oyun bulamadık. Evdeki kutu oyunlarını 5’er kez oynayınca, gözümüz yolda kaldı.
Size bire şey itiraf edeyim mi? Irmak’a okul ararken kendimden soğumuştum. Anaokulu için de aynısı geçerli, ilkokul için de.