Geçen sene, tek bir nedenden dolayı bir restoran en sevdiğim oldu: Big Chef’s… Azra’yla kahve içmeye gitmiştik için. Bir toplantı sonrası. Down sendromlu bir çalışan gördüğümüzde öyle mutlu olmuştuk ki gözlerimiz dolmuştu. Hatta fotoğraf çektirmek istemiştik kendisiyle.
Sohbet etmiştik… O günden bu yana kim başka konuda bile eleştirse savunurum bu restoranı. Onlarca yere gidiyorum, birinde bile görmemiştim. Geçen gün Facebook karşıma çıkardı yeniden bu fotoğrafı… Az önce de konuyla ilgili bir basın bülteni gelince paylaşmak istedim.
Down Sendromu Derneği’nin üç yıldır başarıyla uyguladığı, “Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum” projesi, Temmuz ayından bu yana Sabancı Vakfı Hibe Programları desteğiyle devam ediyor. Üç yıldır 34 Down sendromlu gencin iş koçları ile özel sektörde istihdam edilmesinin sağlandığı, seçilen işyerlerinde çalışanlara farklılıklarla bir arada olmaya yönelik eğitimlerin verildiği proje kapsamında daha çok Down sendromlu bireyin iş hayatında yer alması hedefleniyor.
Down Sendromu Derneği tarafından hayata geçirilen ve üç yıldır başarıyla devam eden İş Koçluğu Programı bu yıl Sabancı Vakfı Hibe Programı kapsamında destekleniyor. Down Sendromu Derneği Down sendromlu bireylerin iş hayatına katılımlarının mümkün olduğunu daha geniş kitlelere duyurmak ve kanun koyuculara ilgili düzenlemeleri önermek amacıyla “Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum” projesiyle yola çıktı. Üç yıldır süren proje kapsamında bu güne kadar istihdamı sağlanan Down sendromlu gençlere her geçen gün yenileri eklendi. Sabancı Vakfı ile işbirliği kapsamında İş Koçlarının çoğalması, dolayısıyla daha çok Down sendromlu bireyin iş hayatında yerini alması hedefleniyor.
PROJE 4 BİN KİŞİYİ ETKİLEYECEK
“Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum” projesinin koordinatörü, Down Sendromu Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fulya Ekmen, “Daha fazla Down sendromlu gencin istihdam edilmesini hedefliyoruz” diyerek asıl amaçlarının altını çiziyor ve ekliyor; “Biz Down sendromlu gençlerin ve ileride tüm zihinsel engelli gençlerin iş koçlarının desteğiyle aktif bir çalışma hayatı sürdürebileceğine inanıyoruz. Bu yüzden de iş koçları yetiştirmeyi ve bunun ülke genelinde yaygınlaşmasını çok önemsiyoruz. İş Koçluğu Programının Türkiye’de bir zihinsel engelli istihdam politikası olarak uygulanmasını istiyoruz.”
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan “Sabancı Vakfı olarak, engellilerin çözüm bekleyen öncelikli sorunlarından istihdam, eğitim ve hak temelli mücadele konularını gündeme getiriyoruz. Bu alanda yapılan projeleri de Hibe Programlarımız aracılığıyla destekliyoruz. Down Sendromu Derneği ile beraber de zihinsel engelli gençlerin iş hayatına katılımı için örnek teşkil eden bir model üzerinde çalışıyoruz. Derneğin bu konudaki uzmanlığının yanına hibe desteğimizi ve proje danışmanlığımızı koyarak bu yıl 20 gencin istihdamına ve İş Koçluğu modelini Türkiye’ye duyurmaya katkıda bulunacağız” diyor.
20 Down sendromlu gencin istihdam edilmesi, bu yolla onların aileleri ve onlarla beraber çalışacak yaklaşık 4 bin kişinin projeden doğrudan etkilenmesinin hedeflendiği proje şimdiden Türkiye’de bir örnek olma yolunda ilerliyor.
Projeye istihdam yaratarak destek veren kurum ve kuruluşlar şöyle; Bimeks, Big Chef’s, Ravago Petrokimya Üretim A.Ş., Hilton İstanbul Bomonti Hotel&Conference Center, Deichmann, Bantaş, ISS Hazır Yemek Üretim ve Hizmet AŞ..
İŞ KOÇLUĞU MODELİ TÜRKİYE’YE YAYILACAK
Projenin tek hedefi iş koçu yetiştirerek, Down sendromlu bireyleri istihdam etmek değil. Bunun yanı sıra, projenin sonunda geliştirilecek İş Koçluğu eğitimi ve uygulama modelinin tüm Türkiye tarafından tanınması ve zihinsel engellilerin istihdamlarında kullanılması da derneğin amaçları arasında.
Beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki, uçakla aram iyi değildir. Binerim, ama nasıl bindiğimi siz bir de bana sorun. Birden gelen korku, yıllarca uzak...
Eğitime bakış açımı, verdiğim önemi hepinizi biliyorsunuz. Çok eskiden beri takip edenler, blogumu okuyanlar beraber büyüttük çocukları. Birbirimizin deneyimlerinden faydalandık. Şu bir gerçek ki...
Bu o kadar soruluyor ki, ben de böyle yazarak anlatmak istedim. Zaman ayırıp okursanız çok sevinirim. Benim için değil, çocuğunuz – çocuklarınız için. Yine...
Nasıl anlatsam, nereden başlasam… Hangi birine dönsem. Bu nedene artık bu şekilde cevap vermek istedim. Sizin için de daha kolay olur. Artık düzenli olarak...
Komik yazmaya alışkınım , böylesine değil… Ben yazarken gülerdim, siz okurken. Yeniden eskisi gibi olacak. Ama şimdilik içimden de başkası gelmiyor. Az önce koltukta...