Nereden, nereye… Bu bloğu açtığımda taneli yemek, bezi bırakmak gibi şeyler yazıyordum. İç döküyordum. Sonra anaokulu devreye girdi, ardından ilkokul seçimi. Eski yazılara bakıp ben bile inanamıyorum. Şimdi de zaman zaman dil kurslarını konuşuyoruz evde. Daha dün “bezi nasıl bırakacağız” derken, kendimi yabancı okul araştırırken buluyorum. Ne zaman bunun için para biriktirmeye başlamalıyız, ne yapmak gerek gibi hesaplar yapıyoruz Arkın’la. Şu kadar sene şuraya tatile gideceğimize yazlığa gider de yurtdışında yabancı dilini iyice pekiştirmeye göndeririz diye konuştuğumuz bile oluyor.
Daha önce söylemiştim sanırım. Hazırlık sınıfını bitirdiğimde, 1990, Almanya’ya bir ailenin yanına kalmaya gitmiştim bir ay. Annemin dayısının arkadaşıydı. Bir gece dayıda kalıp sonra hep o aileyle kaldım. Üç çocukları vardı. 15 günün sonunda Almanca rüya görmeye başlamıştım. Bazı açılardan çok zorlandım. Fakat dil gelişimim için harika olmuştu. “Beni 12 yaşında bir ay nasıl uzağa gönderirsiniz” desem de arada, aslında bana çok şey kattığını biliyorum. O cümleyi de arada kuruveriyorum işte.
Ben olsam ne yaparım? Yalan yok, ben de kızımı 12 yaşında gönderirim. Tanıdığım bir aile mi olur bilmiyorum ama dil kursunu tercih ederim gibi geliyor. Hatta 2016’da kayınbiraderimin yanında Amerika’ya gittiğimizde Irmak da 4 hafta kuzeninin okuluna gitti. Sabah 9, öğleden sonra 4. O yaşta bu saatlerde gönderdiysem, 12 yaşında da kursa çok rahat yollarım diye düşünüyorum.
Daha benim araştırmama çok var. Ancak birçok ailenin arayış içinde olduğunu biliyorum. Bu nedenle de size tanıdığım birinden söz etmek istiyorum. O kişi, yurt dışında çocuklarınızın dil eğitimi ve yaz kampları için değerli bilgiler veren Seda Akyüz. Kendisi Ella Education’un kurucusu. Londra merkezli çalışıyor, aynı zamanda da matematik öğretmeni. O da öğrenciyken yurt dışına dil eğitimi için gitmiş sonra da bu işi yapmak istemiş. Şu anda hem iş İngilizcesi öğrenmek için başvuranlara hizmet veriyor hem de kişiye özel birebir eğitim danışmanlığı…
Mesela ben yabancı dile çok önem veren ve bebekliğinden beri İngilizce konusunda destek veren, ona göre okullar seçen bir anne olarak şunları merak ediyorum:
- Kaç yaşında göndermem gerekir?
- Ben de ona eşlik etmeli miyim?
- Zorlanır mı?
- Aile yanına mı gitmeli okula mı? (Aile yanı bana zor geliyor şu an ne yalan söyleyeyim. Endişelerim bu konuda tavan yapmış durumda.)
- Bir arkadaşı da onunla olmalı mı, yalnız mı gitmeli? Arkadaşı olursa Türkçe konuşurlar çünkü hep…
Daha çok sorum var. Ancak en iyisi sorularım yerine aldığım bilgileri tek tek yazmam.
- Genel olarak 8-17 yaşlar arasındaki çocuklar için varmış.
- Hatta 3-4 yaş grubundakiler için de bazı kamplar varmış ve Seda Hanım bunları iş İngilizcesi için başvuranlara öneriyormuş. Hem anne hem çocuk eğitim alıyorlar yani. Anne dil okuluna, çocuk yaz okuluna. (Buna bayıldım)
- 8-17 yaş grubu için üç haftalık programlar çok verimli geçiyormuş. İki haftalık olanlar da varmış.
- Sadece yaz okulu olarak düşünmeyin. Seda Hanım orada öğrenm görmek isteyenlere de destek veriyor. Bu lise de olabilir, üniversite de, yüksek lisans da..
- Yapmamız gereken Ella Education ile iletişime geçip ne istediğimizi söylemek. Sonuçta İngiltere’de her yıl farklı ülkelerden çocuk kabul eden birçok okul varmış. Beraber hangi okulun uygun olduğunu seçiyorsunuz.
- Arkadaş ile gitme konusu da düşündüğüm gibi. Daha eğlenceli gibi görünse de Türkçe konuşacağı için çok da verimli olmayabilir. (Bazen diyorum acaba ben mi çok katıyım. Sonra herkes aynı şeyi söyleyince rahatlıyorum.)
- Bu hangi okul olması gerektiği kararı öyle hemen verilmiyor. Danışmanla epey zaman geçirmeniz gerek. Hangi okul çocuğunuza uygun, hangileri beklentilerinizi karşılıyor gibi onlarca soru var. Ooo, bendeki soruları duysanız inanmazsınız. Gerçi tanıyanlarınız tahmin ediyordur. 😊
- Şimdi aklıma geldikçe “Irmak ne yer” diye düşünüyorum. Ben evde kalmıştım ancak yemeklere uyum sağlamakta zorlanmıştım. En sevdiği yemek kuru fasulye pilav olan bir çocuğu Almanya’da düşünün. Sabahları marmelat elma suyu, öğlen makarna, akşam da bir şeylerle idare etmiştim. Alışmıştım. Hatta evdeki büyük kız ile bir iki hafta onun okuluna da gitmiştim. Her ne kadar annemleri sonsuz özlesem, fotoğrafları yastık altımda uyusam da orada servis binmek, farklı bir kültür tanımak, okula gitmek, birçok şeyi kendim yapmak müthiş iyi gelmişti. Artık ne sanıyorsam dönüşte fosforlu turuncu tişört giymişim, annemler beni uçaktan iner inmez görsünler diye. Evet uçağı sevmeyen ben, o zamanlar kaygılarım olmadığı için tek başıma binmiştim. Gayet güzel de gitmiştim.
- Yaz okullarına sadece dil okulu olarak bakmayın. Zarafet kursundan, futbol kampına kadar seçenekler mevcutmuş.
- Ücretler de en çok merak ettiklerimizden. Seçilen okula göre değiştiği için bir şey söylemek zor. Anladığım, Ella Education okullarla görüşüp indirim talep edebiliyor.
- İki kardeş gidilebiliyor. Seda Hanım diyor ki: “Öğrenci ilk defa geliyorsa ve yaşı 14’ün altındaysa okul kampüsünde, 14’un üstündeyse aile yanını tecrübe edebilir.”
Aslında ben ne söylesem boş. Tavsiyem Ella Eduction’ın web sitesini incelemeniz. Orada tüm bilgiler sizleri bekliyor.
Peki neden Ella Education?
Çünkü Ella Education British Council onaylı bir acenta. Seda Hanım da 7/24 kendisine ulaşabileceğiniz bir eğitmen, bir anne. Ve tüm öğrencilerini eğitimleri süresinde en az bir kez olmak üzere ziyarete gidiyor.
Bir de not: Bence Instagram’dan da @ellaeducation hesabını takip edin. Duyurulara, paylaşılan okullara bakın. Oradan da ileitşim kurabilirsiniz, aşağıdaki bilgilerden de…
Seda Koçdağ Akyüz
46 Regent Street, WD24 5AU, Watford, Hertfordshire, UK
+447440254213
www.ellaeducation.com