Yazlığın en güzel yanı, rahatlık. Irmak kuşla arkadaşımın yanına geldik Güzelyalı’ya. Çocukların arasında 6 ay var, pek mutlular…
Güne balkon silerek başladılar. Tabii arkadan çamur oldu her yer, yıkadım bir güzel. Sabah da küçük bir kandırmaca yaşadık. Irmak beyaz peynir ve yumurta yemiyor. Biz de akşam alışveriş yapmadık. Sabah bir kurnazlık yaptım, yumurta ve beyaz peyniri çırpıp tost ekmeklerinin üzerine sürdüm. Sabah pizzası diye yediler. 🙂 Birer dilim yediler ama içimiz rahat. Aldılar ya besin, oh ne güzel…
Havuza gireceğiz de bakalım ne yapacaklar… Sanırım ben de rahatlık konusunda kendimi aştım bu kez. “Saçı ıslak kaldı aman hasta olur mu? Ay çok az yedi ne olacak? Bak yine iPad izliyor… ” ve türevi soruları attım kafamdan…
Ah bir de sinek korkuları olmasa… İkisi de sinek görünce önlerine bile bakmadan kaçıyorlar. Şu sinek olayını da halletsek şahane olacak. Öyle böyle değil çığlık kıyamet bağırıyor Irmak. Ege de aynı şekildr. Hemen içeri koşuyorlar. Biz de peşlerinden tabii. “Siz korkutun sinekleri” dedim, sinek geldikçe böööö diye bağırmaya başladılar bu kez de. Seviyorum çocuk aklını…
Yıllardır birlikte tatil yapamım diyoruz, Seddülbahir’de bir iki gün buluşuyoruz ama böyle uzunu bu seneye kısmetmiş. Yarın da tek gecelik Bozcaada’ya geçeceğiz. Buz gibi denizde ne yapacaklar merakla bekliyorum.
Kardeşi yok, kardeş gibi arkadaşları olsun. Biz öyleyiz, onlar da büyüdüklerinde bizim gibi olsunlar… Çok yakın arkadaşlarımla yakın zamanda doğum yapmamız büyük şans oldu…
Her ne kadar aklımızı kurcalayanları bir kenara bırakamasak da bazen kaçarak beynimizi kandırabiliriz. Ekim zorladı, Eylül sonu zorladı; kendimi arkadaşımın yanında buldum. Bakmayın arkadaş...
Offf cidden bazen kadın olmak yoruyor beni. Keşke Arkın gibi olsam. En ufak bir sorunda 10 sene önceyi hatırlatmaya başladım. Anneme söylüyordum, ben yapıyorum...
Gecenin bir yarısı, zaten zor uykuya dalıyorum; hoooppp “uyan”… Biliyorsunuz, geceleri uyumakla ilgili sıkıntılarım var. Ne kadar yorgun olsam da o gözleri kapatamıyorum. Sürekli...
Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...