Bazen gerçekten bizim çocuklardan daha çok eğlendiğimizi düşünüyorum. “Biz yapamadık, onlar yapsın” derken, kendi çocukluğumuzu yaşıyoruz. Ayrıca yukarıdaki cümlenin yanlış olduğunu biliyorum ama söyleyin bana, var mı böyle düşünmeyen? Misal, Irmak bebek evi istediğinde oturup yaptık ya kocaman bir ev. Neden kocaman? Çünkü çocukken çok istemiştim, öyle pahalıydı ki alamamıştık. O yüzden oturduk koca ev yaptık. Oysa o bana “büyük olsun” dememişti ki… Daha birçok örnek sayabilirim bunun gibi. Hem beklediklerinden fazlasını yapıyoruz hem de “neden anlamıyorlar” diye kızıyoruz. Ki bu gerçekten başka yazı konusu. Kendime de sinirliyim ayrıca bu konuda. Neyse…
Asıl anlatmak istediğim, Erdil Yaşaroğlu’nun söyledikleri.
Kısa süre önce CardFinans davetlisi olarak ailece Erdil Yaşaroğlu ile tanışmaya gittik. Karikatür çizmeye nasıl başladığını öğrendik, harika sohbet ettik fakat en güzeli neydi? Tabii ki birlikte çizim yapmamız. Biz ondan daha heyecanlıydık giderken. Erdil ile tanıştığımız için heyecanlı olduğumuzu anlatsam, “neden” diyecekti. Sustuk başlarda, dönüşte arabada anlattık hepsini.
Atölye sırasında baktım ki Arkın ayrı hevesli, ben ayrı. Irmak zaten çiziyor. Halimizi görmeniz lazımdı. Kim çocuk belli değildi.
Erdil karikatür çizmeye nasıl başladığını anlatırken çok güzel şeyler söyledi. İlk başlarda çizemediğini, sonra çalışarak neler yaptığını uzun uzun anlatması bizim “çizemiyorum” diyen cimciriğe umarım örnek olur.
O gün çocuklara “olaylara farklı bakın” demişti. Ben de bunun üzerine bir #seboyla1dakika çektim. Video Instagram’da. Hepsi bir dakikaya sığmadığı için yazmak, söylediklerini aynen aktarmak istedim.
“Farklı bakmak eğlenceli. Hayata farklı bakın çünkü farklı bakarsanız başka şeyler görürsünüz, herkesin gördüğü şeyi değil. Başka şeyler gördüğün zaman da anlatacak bir şeyleriniz olur diğer insanlara. Çünkü onlardan daha fazla bir şeyler biliyor olursun.
Hikaye anlatan kişiler tarih boyunca sevildi. Bu kişiler karikatürist olur, yazar olur, sinemacı olur, tiyatrocu olur, herkes olur. Blogger olur… (Bunu o sırada yanında ben olduğum için mi için mi dedi acep 🙂 )
Hikaye anlatan kişileri değerlidir, korunması gereken insanlardır. Sadece illa böyle profesyonel yapmana gerek yok. Fıkra da anlatıyorsan, eğlenceli bir adamsan da hikaye anlattığın için eğlencelisindir. Bu yüzden farklı bakmak iyidir hayatta. Herkese tavsiye ederim.”
Düşünüyorum şimdi farklı bakabiliyor muyum diye. Bazen evet, ama çocuklar kadar değil. Sanırım biz büyüdükçe farklı bakma özelliğimizi kaybediyoruz. Ne bileyim Irmak’la aynı şeyi görmediğimiz oluyor. Ben sürekli “aman en doğru bakayım, en mantıklı bakayım, bir şey kaçırmayayım” derken çocuk o sırada kendisini eğlendiren bir şey görüyor. Burada anne olarak bana düşen görev, onun bu bakış açısını korumasını sağlamak, bizim gibi kalıplara uymak için kendini değiştirmesine izin vermemek. (Yani bizim gibi olmasın diye uğraşmak… Gerçi yine fena değilim ben sanırım, hani her kalıpta yokum. 🙂 ) Detayı görsün, başka açıdan görsün ama işte farklı görsün.
Misal benim lakabım “manyakanne”ye de farklı bakılmasını istemiştim aslında. Ama öyle mesaj geldi ki “annelere manyak diyemezsin” diye, ben de şaşırdım. Espri olsun istedim, azıcık ironi kattım. İşte diyorum ya bu yüzden kaybetmesek keşke o bakış açımızı… Hayatta hep bizi eğlendiren bir şeyler görmeyi başarsak… O zaman daha mutlu olmaz mıyız sizce de?
#hayataldıklarındanfazlasıdır