Biraz da sağlık... Biz

Hydra-Facial nedir?

Hani hep yazılar yazıyoruz, okuyoruz. “Kendin için ne yaptın” diye soruyoruz. İşte ben geçen gün bunu başardım. Çünkü ne yalan söyleyeyim ne zaman kendimi “yetersiz” hissetsem bir şeylere hakkım yok diye düşünürüm ve kapanırım. Bu da benim deliliğim işte.

Hafif gergin, depresyona yatkın geçen bir ayın ardından geçen gün “”aaaa yeter ama” dedim. Bunun sonu yok. Evde eşofmanla oturmanın, her şeye “hayır” demenin bir sonu olmalı. Gittim, saçımı boyatıp fön çektirdim. Sonra da arkadaşım ve bol bol başının etini yediğim doktorum diye sıkça bahsettiğim canım Egemen’in ofise uçtum. Ya da koştum diyelim. Yok bu kez muayene için değil, Dermatoloji Uzmanı Sevil Güçer ile buluşmaya gittim. Bana ne zamandır “sana cilt bakımı yapmamız lazım” diyorlardı. Açıkçası yanaşmıyordum. Ama kabuğumdan çıkmam için bu adımı atmam şarttı. Ah bir de cilt bakımı nasıl olacak diye de sormamıştım, benim bildiğim eskiden epey acırdı! Meğer hiç acı yokmuş, pişman oldum beklediğime.

Instagram’da da yazdığım gibi, yaklaşık 30-40 dakika sürdü. Amerika’da 2013 yılından beri en iyi cilt tedavileri ödülünü alan Hydra-Facial MD, FDA onaylı tek cilt bakım cihazıymış. Hydra-Facial’ın klasik cilt bakımlarından farkı, makine aracılığıyla uygulanması, cilde buhar verilmemesi ve elle sıkma işleminin yapılmaması. İşte bu da acı olmaması demek. İşlem sırasında kullanılacak serumlar, uygulama yapılacak kişinin cilt tipine göre belirleniyor. Benimki karma imiş. Özellikle burun bölgesi çevresinde yağlar varmış.

Uygulamanın ilk aşaması cilt temizliği. Maya ekstresi, yosun özü ve laktik asit içeren Aktiv-4 solüsyonu önce cilde veriliyor, sonrasında vakumlama tekniğiyle geri çekiliyor. Böylece ciltteki siyah noktalar temizleniyor ve ölü deriler arındırılıyor.

İkinci aşamada Beta-HD solüsyona geçiliyor. Salisilik asit içeren bu solüsyon ile özellikle T bölgesinin temizliği sağlanıyor ve cildin yağ dengesi düzenleniyor.

Üçüncü aşama Glysal-peel ile uygulanıyor. Yüzde 7.5 ve yüzde 15’lik glikolik asit içeren bu solüsyon yüzünde renk düzensizlikleri olan kişiler için uygunmuş.

Dördüncü aşamada kullanılan serum ise Antiox. Hyaluronik Asit, A, C, E vitaminleri içeren bir serum olan Antiox uygulaması sadece tamponlama şeklinde yapılıyor ve ürün cilde yediriliyor.

Sonraki Aşama LED-Terapi. Bunu çok sevdim. Kırmızı ışık kolajen tetikleme ve cilt sakinleştirici, yeşil ışık leke tedavisi, mavi ışık ise akne bakterisini kurutmada kullanılıyor. Bende kırmızı ışığı seçti Sevil Hanım. 10 dakikalık bir uygulama sonrasında cilde büyüme faktörleri ve peptit içeren bir maske uygulanıyor. 20 dakikalık bekleme süresinden sonra güneş koruyucu sürülerek işlem sonlandırılıyor.

Ben henüz bir kez gittim. Hedeflenen sonuca ulaşmak için önerilen seans sayısı ise dört. Üç kez daha oradayım. Arayı da çok açmadan, en fazla 2 hafta uzatarak gitmem gerekiyormuş. 10 günde bir başlarına ekşiyeceğim demek. Instagram’da en çok fiyatı sorulmuştu. Tek bir seansın ücreti 500 TL. Ancak beni kırmadılar. Adımı verirseniz yüzde 10 indirim alabilirsiniz. Randevu için ise iletişim bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.

Nasıl bir işlem olduğunu merak ediyorsanız buradaki videoya bakabilirsiniz.

İlk seansın ardından fark var mı diye sorarsanız, şöyle diyeyim. Sabah canım makyaj yapmak istemedi. Hani kapatıcı sürmek zorunda olmasam gözaltlarıma, öyle çıkacaktım. O kadar uğraşın ardından kıyamadım resmen. Ve şu an hâlâ yumuşak. Kim bilir dört seansın sonunda ne olacak? Merakla bekliyorum.

Her gittiğimde paylaşımlara devam edeceğim. Gerçekten korkulacak bir şey yok. Çünkü acı yok. Ve inanır mısınız bilmem ama kendim için bir şey yapıyor olmak o kadar iyi geldi ki, anlatamıyorum bile.

Arkın: Şebnem neredesin

Şebnem: Cilt bakımındayım canım

Arkın: Aa hayırdır inşallah.

Daha çok şaşıracaksın sevgilim. Eylemlerim devam edecek.

 

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamı

post-image
Biz

Çok içimden geldi…

Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
devamı