Baş başa konuşuyorduk. “Okul başlıyor, heyecanlı mısın” dedim, “evet” diye cevap verdi.İşte ben klasik anne modu, “bak ne güzel olacak, yeni arkadaşlar edineceksin, harika şeyler öğreneceksin, arkadaşlarınla çok uzun yıllar aynı sınıfta olacaksın, benim yaşıma geldiğinde de beşki görüşmeye devam edersin bizim gibi” gibi cümleler kurmaya başladım. İçimdeki bilmiş kadın devreye girdi.
Sonra işte nasıl tanışacaklarını falan konuşurken, yine içimdeki kadın devam etti. “Hep birinin dediği olmaz, herkesin bir söz hakkı var” falan derken kesti beni.
“Sen benim işime neden karışıyorsun ki?” dedi. Ki bence haklı. Neden karışıyorum arkadaş ilişkilerine. Cevabı belli. Hep kendi dediğini yaptıran da olsun istemiyorum, hep başkasının dediğini yapan da.
Ama karıştım işte. İstediğim kadar okuyayım, eğitime-seminere gideyim, içimdeki o kadını susturamıyorum. Tıpkı “anneciğim” dememelisin yazılarını okuyup günde 10 kez söylemem gibi. Ciğerden geliyor, ağzımdan nasıl çıkıyor bilmiyorum. 🙂
Bu da bir itiraf olsun benden. Siz susturabiliyor musunuz içinizdeki kadını? O birden ortaya çıkan çok bilmiş anneyi?
(Fotoğrafta arkadaki gölgeleri görmeyin anlaştık mı? 😉💙😍)