Bir mühendisle evli bir kadın olarak bu başlığa bayıldım bittim. Başlığa ve devamındaki habere. Ve bu sözler yazılarını her zaman paylaştığım Nörolog Doktor Mehmet Yavuz’a ait.
Hemen sözü kendisine bırakıyorum.
Temel fonksiyonlar açısından her ne kadar kadın ve erkek beyinleri birbirine benzese de bilim dünyasındaki araştırmalar göre erkek beyni analiz ve keşfe yönelik “sistematik” bir yol izler. Kadın beyni ise iletişim esnasından karşısındaki kişinin duygularını daha iyi anladığı için “empatik” bir beyin karakterine sahip.
Erkekler duygularını ifade ederken neden güçlük çekiyorlar
Erkeklerde duygusal tepkimeler, kadınların aksine beynin sadece sol yarım küresinde oluşuyor. Bu nedenle kadın erkek ilişkilerinde erkekler duygularını ifade etmekte zorluk çekiyorlar. Ben bazen bilerek susmayı tercih ettiklerini düşünüyorum. 🙂
Kadınlar ise konuşma esnasında hem sağ hem de sol beyin yarımkürelerini kullanıyorlar. Bu nedenle kadınlar bir olayı anlatırken anlatıma genellikle duygularını katarlar ve ayrıntı ifadeler kullanırlar. Kadınların beyni daha kompleks. Bu özellik sayesinde kadın bir konuyu pek çok bakış açısıyla değerlendirirken erkek aynı konuyu bir iki yönden irdeleyebilir.
Kadınlar bir konu üzerinde konuşmaya başlayıp olayları her şey bağlantılı hale getirebilirken, erkekler beyinlerindeki kategori konularından birini seçip o konu etrafında uzun saatler konuşabilirler. Kadınların tek bir konuyla başlayıp konudan konuya geçebilmeleri daha renkli bir bakış açısına sahip olduklarını gösteriyor.
Ergenlik sonrası kadınların çevrelerine karşı farkındalık duyguları daha da artıyor
Kadın iletişim esnasında karşısındaki kişinin bakışından, duruşundan ses tonundan ve beden dilinden o kişinin duygularını daha kolay anlar. Çocuğunun bir sıkıntısı olduğunda ya da eşinin iş hayatındaki başarı ve başarısızlıkları, yakın bir arkadaşının özel hayatında yaşadığı olumsuzlukları konuşmadan da içgüdüsel olarak hissedebilir. Özelikle ergenlikten sonra kadın beyninin vücut dili çözme ve konuşmadan karşısındakini anlayabilme içgüdüsü daha da gelişir.
Farklı beyin karakterleri meslek seçimleri ve hobileri etkiliyor
Kadınlarda beynin dil işlemcisi daha gelişmiş olduğu için erkeklere göre konuşmaya daha erken başlarlar. Okuma yazmayı daha iyi sökerler. Öğretmenlik, halkla ilişkiler, eğitmenlik, iletişim gibi konuşma yeteneğine dayalı mesleklere ilgileri daha fazladır.
Erkeklerin beyninde ise uzay şekil işlemcisi daha geniş yer kapladığı için matematik, üç boyutlu düşünme ve yön bulmaya daha yatkınlar. Mimarlık, kaptanlık ve mühendislik gibi mesleklerde daha fazla erkeğin bulanmasının sebebi budur. Ayrıca erkeklerde yön ve uzak mesafeleri fark etme becerisi daha güçlüdür. Futbol, bilardo gibi oyunlarda da bu özelliklerini iyi kullanabilirler. Burada söze gireceğim. Bana mühendis demeyinnnnn. 🙂 Bizim “mühendisle evli olmak” maceralarımızı bu bağlantıdan okuyabilirsiniz. 🙂
Bir dergi tezgahının önünde sistemleri çözüp keşfetmeye yönelik erkek beyni, bilgisayar, otomobil ya da tamir gereçlerine ilişkin dergilere yoğunlaşırken, duygusal yönü ağır basan kadın beyni aşk, güzellik ya da ebeveynlikle ilgili yayınlara yönelir.
Aslında hepimizin bildiği şeyler bir uzmandan gelince yazmadan duramadım ki. 🙂 Tabii ki bu ilgi alanlarına sahip kadınlar da var, ancak genel durum buymuş. Bu arada ben de mesela matematiği çok severim, iyidir de fakat sistematik değil empatiğim işte. Ya siz? Ve yine kişisel bir yorum, bu kadar farklı olduğumuz için de böyle anlaşıyoruz, ne güzel. 🙂
Mehmet Yavuzun diğer yazılarını da buradan okuyabilirsiniz. Ne çok yazısını paylaşmışım…
