Biz Cimcirik & Ben

Bu kadın da kim

İçimden farklı bir kadın çıktı sanırım Amerika’da.

Telefonla konuşmadığı için mutlu olan, saat kurmadan sabah 7.30’da uyanan, eskisinden daha pozitif bakmak içim mücadele veren, daha toplu, krem sürmeye başlayan, evden çalışma mücadelesini sonlandırıp sabah-akşam bir işte çalışmaya karar veren, başkasına danışmadan da karar almaktan çekinmeyen…

İnsanın bazen molaya ihtiyacı oluyor hayatıyla ilgili kararlar alması için. Bu molada da yalnız olmak gerekmiyormu mutlakaş. Müge (eltim) ile belki de ilk kez bu kadar uzun ve çok sohbetli zaman geçirdik. Bana dışarıdan gördüklerini söylediğinde düştü jetonum. Evet annem de söylüyordu, evet zaten terapistim de anlatıyordu, ancak bunlar son damla oldu. Gerçekten bu kadar belirginse, madem aylar önce aşırı kaygı nedeniyle terapiye başlayarak  bir sürece girdim, gereğini yapmak lazım.

“Aman bana ne senden” diyebilirsiniz tabii. Ancak yazacağım. Bende işe yarayanlar belki ucundan size de dokunur diye yazacağım.

  • Ben çalışsam da değerliyim, çalışmasam da.
  • Her şeyi aynı anda yapmak zorunda değilim. Zamana yaymakta hiçbir sakınca yok. (Ben bunu öyle geç öğrendim ki…)
  • Kimse için değil, kendim için gülmeliyim.
  • Birine kızdığımda vicdan azabı duymayacağım. Beni kızdıran duysun!
  • Koca kişisiyle konuşurken zaman zaman taktik değiştireceğizm. Şimdi burada yazamayacağım, Arkın’la ters düştüğümüz bir konu vardı. Ve ben artık o konu açıldığında daha ilk saniye sinirleniyordum. Artık öyle değil. Sakin kalıyorum. En azından daha sakinim.
  • Telefonu kapatabilirim. Irmak yanımdayken zaman zaman yapıyorum bunu. Çünkü sürekli çalmasından gerçekten rahatsız olmaya başladım. Amerika’da hep kapalıydı. Sadece internet olduğu ortamlarda kullanıyordum. Annemlerle de internet üzerinden konuşuyorduk sadece.
  • Telefonu kapatamıyorsam bir çözüm, bildirimleri kapamak. Sosyal medya hesapları, WhatsApp… Hepsinin bildirimi kapalı bende. Özellikle WhatsApp’tan çok bunalıyorum. Arkadaşlarım iyi bilir, hiçbir grupta uzun süre kalamıyorum.
  • Yapamıyorum diyeceğim, yardım isteyeceğim. Ben bilgisayar ya da robot değilim. Benim tökezlediğim çok konu oluyor ve gayet de yardım istiyorum. Kahramanı oynayacak vaktim yok.
  • “Kim ne der” diye düşünmeyeceğim. Bunu söylüyorum, bana “O zaman neden manyakanne adından”de vazgeçiyorsun diye soracaksınız. Onun açıklamasını yapmıştım. Her konuda yazmak istiyorum. Sırf annelik hakkında yazılar bekleniyor benden. İşte bunu biraz değiştirmek istiyorum. Zaten tamamen vazgeçmiş değilim. Şimdilik sadece Instagram adım değişti, o kadar…
  • İnsanlara 100 puan vermeyeceğim mesela ben ilk tanışmada. Bu anında güvenme hatasını özellikle son yıllarda çok yaptım sonra da popomun üstüne oturdum. Sıfır değil belki fakat 50 ile başlamak en iyisi. Karşıdan ne kadar adım gelirse o kadar ilerlemek de… Neden bu sonsuz güven?

Gibi gibi gibi… Bugüne gelirsek. Jetlag tam gaz devam ettiği için Irmak’ta dün gece 2 gibi uyudu. Salondaki oyuncaklarını topladık, odasındaki kullanılmayacak durumda oyuncakları ayıkladık… Oturduk geç saate kadar. Bu yüzden de öğlen 1’de uyandı. Ben de içeride bir kahve içtim sonra yattım yanına. “Fırsat bu fırsat, yat Şebnem” dedim. Uyandı, evde yemek yok. 🙂 Haftaya da Çanakkale’ye gideceğimiz için eve alışveriş yapmak istemiyorum. Arkın sabahları evde kahvaltı etmediğinden bozulacak hepsi. Kalktık caddeye gittik bir şeyler yemeye. Dönüşte akşam yemeği için salata malzemesi aldık. Yürüdük, sohbet ettik. Ben yine eve daldım, ufacık evdeki çekmeceleri ayıkladım gibi gibi… E çalışma hayatına geridönmeyi düşündüğüm için iş ilanlarına baktım, aradığımı bulamadım. 🙂 Bakalım…. Bakalım neler olacak? Görüşmeler başladığında da yazacağım.

 

1 Yorum
  1. Anonim 9 yıl ago
    Reply

    Bende artık çalışmak istiyorummmm….. Oğlum 4.5 yaşına girdi… Ama konuşma problemimiz var .. ise baslarsam kendini kapatacagindan çekiniyorum….

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamı

post-image
Biz

Çok içimden geldi…

Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
devamı