Liseyi Karaköy’de okudum. Bizim okul, Bankalar Caddesi’ndeydi. Servisler ise Galata Kulesi’nin dibinde beklerdi bizi. Her gün yürürdük yokuş yukarı. O zamanlar bizim okul karma olmamıştı, kız kıza okuyorduk. O yolu da bizim “kız tarafı” kullanıyordu. Yanımızda bir okul daha vardı, adını söylemek istemediğim şimdi. Hazırlık sınıfındayken bir gün çıkışta o okuldan gelip bize vurmaya başladılar. Artık özel okulda okuduğumuz için “zengin şımarık çocuk” olarak mı gördüler, başka bir şey mi bilmiyorum, ama saldırdılar. Sonra kıyamet koptu tabii. Okuldaki görevliler eşlik etmeye başladı bize.
6aylık kızım var ve şimdiden korkuyorum.ülkemiz bu zamanda böyleyse ileride nasıl olacağını düşünmek bile istemiyorum.özellikle anne olduktan sonra şimdi annemi daha iyi anlıyorum.küçük bir şehirde yaşamama rağmen gündüz yolda yürürken bile tedirgin oluyorum.annelerin ,çocuklarını büyüyünce kontrol edememesin ne kadar kötü bir şey oldugunu çok iyi anlıyorum.
Çok haklısınız. Çocuklarımız için hepimiz endişe ediyoruz. Aslında bunun kızı erkeği yok. Ben de oğlum için sizin gibi endişe ediyorum. Allah iyilerle karşılaştırsın sözünü şimdi çok daha iyi anlıyorum.