Röportaj yapayım dedim, başarılı olamadım. Cevap vermiyor cimcirik. Verse de tek kelimeyle geçiştiriyor. Çünkü oyun peşinde. Peşinde koştum, amacıma ulaşamadım. Reddedildim. Ancak birkaç soruma cevap alabildim.
En mutlu olduğun gün? Her gün. (Bu cevapla havaya uçtum resmen.)
En beğendiklerin: Disney World’deki rollercoaster’lar hariç her şey.
Buradaki okulu sevdin mi? Evet, çünkü ders yok. (Gören, duyan da ders yaptılar sanacak. Dedim burası yaz kampı da ondan… ☺ )Okul
Burası ve bizim yaşadığımız yer arasındaki fark: Evler değişik, inşaat yok. Trafik çok yok. Yollarda koşma ve bisiklet alanları var. Bir de korna çalan yok.
Evi özledin mi? Evet.
Ne yapacaksın gidince? Miniş setlerimi dizip oynayacağım.
Burda yasamak ister miydin? Bazen. (Sanırım tatillerden bahsediyor. ☺ Her tatilde buraya geleceğimizi sanıyorsa demek… )
Tatilde karışmıyorum fazla yediklerine, içtiklerine. Orlando’da 3 akşam, yolu da ayarsak 3 öğlen hazır yedik, fast food yedik. Gözümün içine bakıyordu, benden ses çıkmayınca şaşırıyordu. Kendi de bilyor bu saltanatın İstanbul’da sona ereceğini. Hahha hatta ‘Dönünce bana ıspanak pişirir misin?’ dedi. Aklı sıra tam not almaya çalışıyor cimcirik. Dedim ‘Zaten burada da pişirdik ya…’
Sabahları 10’dan önce uyanmayan çocuk şimdi 8 dedin mi ayakta. Kaçırıyor ya kuzenleriyle oynamana zamanını. O yüzden fırlıyor yataktan. Kıyafetlerine de çok müdahale etmiyorum. Ancak sıcakta uzun tayt giymeye kalkarsa içimdeki babaanne modu devreye giriyor. Bugün de üzgün kalktı. Gitmemize az kaldığı için mutsuzmuş. ‘Ama dedim şimdiden dönüş gününü düşünerek üzme kendini, daha çok var 5 gece daha buradayız…’ Böyle diyorum da ben de üzülüyorum ne yalan söyleyeyim. Böyle ailece olmak çok keyifli.
Dönüşte koşturma tam gaz başlayacak. Ardından da Çanakkale’ye gideceğiz. Biraz yazlık biraz arkadaşımın yanı derken zaten yaz bitecek. Okul telaşı devreye girecek. Kalbim hopluyor ilkokula başlayacağını düşündükçe. Yedi yemedi, kustu kusmadı derken yaş oldu 6.5. O büyüyor, biz yaşlanıyoruz. Geriye dönüp baktığımda bazı şeylere pişman oluyorum. Mesela uçak nedeniyle yapmadıklarımı, eski kaygılarımı görünce zamanı geri sarasım geliyor. Sonra da diyorum ‘En azından fark ettin. Bundan sonra yapmazsın.’
Arada sosyal medyaya gelen kötü mesajlara üzülmeye devam ediyorum. Tutamıyorum kendimi. Yok hava atıyormuşum, yok para içinde yüzüyormuşum. Buraya gelebilmek için neler yapıp neler yapmadığımı, nasıl çana gösterdiğimi yazmak istiyor, sonra da duruyorum. Ne gereği var? Sadece dışarıdan görünenle damgalamasak kimseyi hayat ne güzel olur değil mi? Para içinde yüzmek ne demek? Hemen bir ön yargı, hemen bir karalama… Hepimiz yapıyoruz bu hatayı. Şimdi girmek istemiyorum bu konuya her ne kadar bunun üzerine sayfalarca yazasım, saatlerce konuşasım olsa da…
Mesela burada en çok insanların birbirlerine yaklaşımlarını sevdim. Orlando seyahatini yazdığım zaman binlerce insanın birbirini itip kakmadan nasıl da mekandan ayrıldığına hayret ettim. Çok sistematik işliyor her şey. Ayrıca hangi mağazaya girseniz herkes mutlaka selamını veriyor, sohbet ediyor. Yazacağım hepsini uzun uzun. Bunlar tabii ki bizim ülkemizde hiç yok değil, ancak bu binlerce kişinin aynı anda çıkması gerçekten farklı idi. Futbol maçı ya da konser çıkışlarını hatırladım, hiçbiri böyle değildi. ☺
Neyse benim çene düşüyor yine. Aklımda iki yazı var. Biri 3 çocukla 8 saat araba yolculuğu diğeri ise Orlando’daki Magic Kindgom ve Legoland gezileri. Bu hafta yazabilmeyi umuyorum. Gerçi son hafta bilgisayar başına ne kadar otururum bilemem ama umuyorum işte. Bugün de Atlanta şehir merkezine götürmeyi planlıyoruz çocukları. Erkekler yok, onlar burada da balık tutmaya gitti. Bir gece kaçtılar dün. Bu akşam geliyorlar. Biz hazırlıklarımızı yaptık. Balık bekliyoruz. Tutamazlarsa da alıp tuttuk derlerse şaşırmayız. 🙂 Onlar gelene kadar biz de bir şehir merkezine gidelim.
Susacağım dedim devam ediyorum. Şimdi gerçekten kaçtım. Benden kocaman sevgiler…
Aslında insanlar sizi yargılandığı için değilde oraya gitmek için neler gerekli neler yaptınız nasıl yollardan geçip ne uğraşlar verdiniz uzun da olsa bir yazı dizisinde anlatsaniz ben kendi adıma çok mutlu olurdum. Mesela gittiğiniz okul ve şartları da eklerseniz çok sevinirim. Bende çocuklarım için bu tarz sevinirim