Cimcirik & Ben

Kuşadası’nda Destination Imagination turnuvası

Ne demişti geçen yıl terapistim? Çok geç kopmuşum ergenlikten. Yani hem büyümüşüm hem büyüdüğümü zor kabullenmişim. Anne olduktan sonra daha çabuk ilerledi her şey de sanrım asıl Irmak büyüdükçe ben de birkaç adım atmış oldum. Atmaya da devam ediyorum.

İnsan hissettiği yaştadır modeli kendime hâlâ küçük olduğumu söylemeye çalışsam da, 39 yaşında koca kadınım. Yedi yaşında kızım var. Eşek kadar oldum. Bunu düşünmemek insanı özgür kılıyor. Oyna hafta sonu 3 gün 2 gece Arkın olmadan zaman geçirince birden üstüme koca kadın modu geliyor. Her ne kadar güvenli yerde olsak da, okulla beraber olsak da üstümdeki sorumluluğu tarif etmem mümkün değil.

Yazmıştım. Irmak okulda (KALEV) bir kulüpte. Adı Destination Imagination. Burada tarif etmesi zor ancak şöyle anlatayım. Ben diyeyim anlık çözümler, siz deyin pratik yöntemler. En güzel anlatım, tabii ki Google’da. Yüzlerce okulun katıldığı bir turnuva. Tüm Kuşadası öğretmen ve öğrenci doluydu. Veli azdı. Bizim gibi küçük sınıf anneleri gitmişti. Bir proje hazırlayıp sundular, bir de anlık çözüme girdiler jüri huzurunda. 320 takım vardı, sanırım en küçüklerden biri de bizimkilerdi. 6 farklı kategoride birinci ve ikinci olanlar Mayıs ayında Amerika’ya gidiyor. Biz haliyle buradayız. Zaten gitme amacımız yarışmak değil, tecrübe kazanmalarını sağlamaktı. Okul da hiçbir zaman bu bir yarış demedi, biz de. Gittiler, ortamı gördüler, eğlendiler. (Buradan okul yönetimine, öğretmenlerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum bir kez daha…)

Biz ne yaptık? Otelle kongre merkezi arasında koşturduk. Bizimkiler üç farklı gruptu. Bir grup giderken, diğeri geliyordu. Peşlerinden de biz gidiyorduk aynı yere… Bunun dışında da öğretmenler çocukları alıp götürdüğünde veliler oturduk, sohbet ettik, birbirimizi tanıdık. Fırsattan istifade biz de oyunlara katıldık. Koca insanlar canlı langırt oynadık. 🙂 İlk gün havaalanından otele giderken Efes’e uğrayalım dedik, çocuklar görsün istedik.

Yoruldum mu? Evet hem de nasıl. Ama çok iyi geldi. İyi geldi çünkü Irmak hem güzel bir şeyi tecrübe etti, hem de arkadaşlarıyla güzel zaman geçirdi. Ben, işi kafamdan atabildim. Düşünmedim. Düşünmek istemedim. Aklıma geldikçe kafamdan kovdum bazı soruları.

İyi geldi açıkçası. Keşke tüm yorgunluklar böyle olsa.  Bir yandan bunu diyorum diğer yandan kendime “kızın büyüdü”yi hatırlatıyorum. Büyüdü, belki birkaç sene sonra bizsiz gidecek gezilere. Büyüdü, uçakta ve otobüste benimle değil arkadaşlarıyla oturmak istedi. Büyüdü, otelde ayrı çocuk masasında takıldı. Büyüdü, arkadaşlarıyla programlar yaptı.

O büyüdü. Ben de büyüdüm. Sanki Cuma sabahı uçağa binen kadınla dün gece aynı uçaktan inen kadın bambaşka iki insanmış gibi hissediyorum. Tarif edemediğim bir şey geldi üzerime. Anlatmakta zorlanıyorum ancak anladığınızı umuyorum.

Büyüdük işte. Hep beraber büyüdük…

Uçak konusuna gelirsek. Evet, eski korkum yok Uçuş Korkusunu Yenme Programı sayesinde ama işte bir huzursuz oluyorum. Yeter ki böyle bineyim, azıcık o mide yanmasına razıyım. Dün gece sallandık mesela. Irmak’la yalnız oturduğum için kuzu kuzu takıldım. 🙂 Bu da mı insanı büyütüyor dersiniz?

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamı

post-image
Biz

Çok içimden geldi…

Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
devamı