Irmak bebekliğinden 4 yaşına kadar zayıf bir çocuktu. 6 ay önceye kadar da ortalamadaydı.
Şimdi sanırım büyüme atağında, kilo aldı. Hayır, fazlası yok. Normal sınırlarda boy kilo oranı. Ama bu hani her zaman yazdığım dış sesler var ya, işte onlar sinir ediyor insanı. (İyi niyetinden emin olduğum, gerçekten çok yakın kişiler hariç tabii ki.)
“Kilo almış dikkat et” cümlesi bile beni üzmeye yetiyor. Çünkü burada asıl söylenmek istenen “sen çok yedirmişsin.” Çocuk zayıfken anne yedirmiyor, kilo alınca da anne çok yediriyor. Kabak her zaman annenin başına patlıyor.
Ben de istemiyorum kilosunun fazla olmasını. Ama büyüyor işte. Kilo alıyor, sonra hoop boyu uzuyor. Hep böyle oldu. Şimdi izlemedeyim. Eğer bu sefer sadece kilo almakla sınırlı kalacaksa, o zaman zaten ben de bir şeyler yapacağım. Gerçi şimdi de fazla yedirmiyorum ki. Tatile geldiğimizden beri de o kadar hareket ediyor ki, zaten alacağını sanmam. Günde bir dondurma yiyor, o hakkı da elinden almam. Alamam. Benim için öncelik, sağlıklı olması.
Bugün bir arkadaşım yazmıştı sosyal medyada “çocuğumu fiziksel özelliklerine göre sevmeyin” diye. Nasıl da haklı… Oğlunu tombiş, tombik, pehlivan gibi sıfatlarla sevdikleri, yanaklarını bu şekilde sıktıkları için “anne keşke ben böyle bir çocuk olmasaydım” demiş. Ne kadar üzülmüş ki bu cümleyi söylemiş. Ona böyle hissettirenler memnunlar mı yaptıklarından? Neden sadece konuşmuş olmak için konuşur insan, bir anlasam…
Sevmeyin öyle. “Ah sen kilo mu aldın, dikkat et yeme, naber tombik, kemiklerin sayılıyor biraz yemek ye, annenler sana bakmıyorlar mı yavrum, boyun uzamıyor mu senin” gibi cümleler kurmayın. Kıvırcık salata hoşgeldin demeyin. Pırasa saç naber demeyin. Siz onları fiziksel özelliklerine göre severseniz, nasıl iyi örnek olacaksınız? Örnek olmayı geçtim, yaralamaya ne gerek var çocukları? Saçı kıvırcık olmuş, kilosu fazla olmuş, çok zayıf olmuş da etek ına büyük gelmiş kaç yazar… Onları “kendileri oldukları” için sevin. Biz çocuğumuza şekilci olmamayı öğretirken siz tam da bunu yapıyorsunuz.
Ömür boyu kıvırcık salata diye çağırdı herkes beni. Öyle ki, ortaokul yaşımda saçlarıma fön çektirmek isterdim hep. Şimdilerde örtündüm de artık kimse saçımla ilgili birşey diyemiyor 🙂 Ama her zaman harika kıvırcık saçlarım bir sohbet konusu olmuştur. Geçen gün “rezil olurum ama anneee” diyen oğluma kızdım, kimsenin düşündüğünü önemseme, sen kendine bak, iyi insan olmaya bak, onlar kim ki seni eleştiriyorlar, diye… Her dönem bilinçsiz büyükler sadece birbirini değil yavrularımızı da rahatlıkla değerlendirip onlar hakkında konuşacaklarını sanırlar. Ben hep engel oluyorum ve oğluma laf ettirmiyorum. Tabii bu sefer de benim ne menem bir kaynana olacağımdan bahsediyorlar. Diyeceğim o ki size katılıyorum ve hatta diyorum ki bırakın, size çocuğunu sevdirmiyor desinler, önemli olan onların minik kalpleri üzülmesin. Sevgiler / alpin annesi
Beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki, uçakla aram iyi değildir. Binerim, ama nasıl bindiğimi siz bir de bana sorun. Birden gelen korku, yıllarca uzak...
Eğitime bakış açımı, verdiğim önemi hepinizi biliyorsunuz. Çok eskiden beri takip edenler, blogumu okuyanlar beraber büyüttük çocukları. Birbirimizin deneyimlerinden faydalandık. Şu bir gerçek ki...
Bu o kadar soruluyor ki, ben de böyle yazarak anlatmak istedim. Zaman ayırıp okursanız çok sevinirim. Benim için değil, çocuğunuz – çocuklarınız için. Yine...
Nasıl anlatsam, nereden başlasam… Hangi birine dönsem. Bu nedene artık bu şekilde cevap vermek istedim. Sizin için de daha kolay olur. Artık düzenli olarak...
Komik yazmaya alışkınım , böylesine değil… Ben yazarken gülerdim, siz okurken. Yeniden eskisi gibi olacak. Ama şimdilik içimden de başkası gelmiyor. Az önce koltukta...
Ömür boyu kıvırcık salata diye çağırdı herkes beni. Öyle ki, ortaokul yaşımda saçlarıma fön çektirmek isterdim hep. Şimdilerde örtündüm de artık kimse saçımla ilgili birşey diyemiyor 🙂 Ama her zaman harika kıvırcık saçlarım bir sohbet konusu olmuştur. Geçen gün “rezil olurum ama anneee” diyen oğluma kızdım, kimsenin düşündüğünü önemseme, sen kendine bak, iyi insan olmaya bak, onlar kim ki seni eleştiriyorlar, diye… Her dönem bilinçsiz büyükler sadece birbirini değil yavrularımızı da rahatlıkla değerlendirip onlar hakkında konuşacaklarını sanırlar. Ben hep engel oluyorum ve oğluma laf ettirmiyorum. Tabii bu sefer de benim ne menem bir kaynana olacağımdan bahsediyorlar. Diyeceğim o ki size katılıyorum ve hatta diyorum ki bırakın, size çocuğunu sevdirmiyor desinler, önemli olan onların minik kalpleri üzülmesin. Sevgiler / alpin annesi