Bu aralar soru konusunda kendini aştı Irmak. Evde türlü türlü kitaplar var, cevap bulmaya çalışıyorum. Türkiye İş Bankası Yayınları’nın “Kolay Bilim Serisi”ni aldık. Yapı Kredi Yayınları’nın da çocukların merak ettiği 200 soruya cevap veren “Bil Bakalım Nasıl” kitabını. Fakat onlar bile beni kurtaramıyor bazen, fena sıkışıyorum.
Son zamanlarda en çok karşıma çıkan sorular:
– Anne, kız kıza evleniliyor mu?
– Evet canım ama başka ülkede
– Peki ya erkek erkeğe?
– Evet canım. O da başka ülkede.
– Peki anne, hangisi anne hangisi baba oluyor?
– … İşte o yüzden kız ve erkek evlenince daha rahat oluyor.
– Nasıl kız kıza evleniliyor?
– Bu konuları baban çok iyi biliyor canım. Akşam gelince ona sorarsın.
Tohum yumurta meselesi
Bir diğeri, çocuk yapma konusu. Çok merak ediyordu, biz de uzmanların tavsiyesiyle birkaç açıklama yapmıştık. Birincisi “çok istedim senin gibi bir kızım olmasını, karnıma geldin” idi. Biraz büyüyüp bu yetmeyince, aldığımız tüm kitaplarda da tohum-yumurta olarak anlatıldığını görünce “babanın tohumları ve annenin yumurtası birleşiyor” dedik. Uzun süre “tohum üçgen mi kare mi”den başka bir şey sormadı. Geçen hafta bu ikilinin nasıl bir araya geldiğini sordu, anında geçiştirdik. Daha doğrusu “büyüyünce anlayacağın bir şey” dedik. Başka çıkış bulamadım. Annelerimizin bize yaptığınız kısmen de olsa tekrar etmiş oldum.
Diğer soruları da beni benden alıyor
Sen çocukken ben neredeydim? (Bu soruya “bebek dünyasındaydın” diye yanıt veriyorum.)
Dünya dönmese, birden dursa ne olur?
Uzayda neden delik var?
Neden iki elim, iki bacağım birbirinin aynısı? Neden biri daha büyük değil?
“Sağ”a sol, “sol”a sağ desem ne olur? Kim karar vermiş onların isimlerine?
Ya elimde 10 parmak olsaydı. O zaman nasıl kullanırdım onları?
Sen benim annem olmasan neyim olurdun?
Sen neden kızsın? Babam neden erkek?
Başımın arkasında neden gözüm yok?
Girdap olsa da görsek değil mi anne?
Niye bir sürü gezegen var?
Uzayda neden hava yok?
Dünya neden çok renkli?
Evet tahmin edildiği üzere, bu aralar uzaya takmış durumda. Youtube’dan uzay araçlarının fırlatılışlarını izliyoruz. Ve ardından da “astoronotları nasıl diş fırçalar, nasıl uyur, nasıl yemek yer, saçını nasıl yıkar” videolarına takılıyoruz. Yalnız onlar benim de şu yaşımdan sonra dikkatimi çekmeye başladı. Öyle harika videolar var ki… Bakın mutlaka 🙂
Tabii sorular bunlarla sınırlı değil. Okuduklarınız sadece bir çırpıda aklıma gelenler. Diğerleri evdeki çeşitli defterlerde yazılı… Elimden geldiği kadar hepsini not etmeye çalışıyorum. Arada kaçırdıklarım da oluyor.
Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
Eğitime bakış açımı, verdiğim önemi hepinizi biliyorsunuz. Çok eskiden beri takip edenler, blogumu okuyanlar beraber büyüttük çocukları. Birbirimizin deneyimlerinden faydalandık. Şu bir gerçek ki...
Bu o kadar soruluyor ki, ben de böyle yazarak anlatmak istedim. Zaman ayırıp okursanız çok sevinirim. Benim için değil, çocuğunuz – çocuklarınız için. Yine...
Komik yazmaya alışkınım , böylesine değil… Ben yazarken gülerdim, siz okurken. Yeniden eskisi gibi olacak. Ama şimdilik içimden de başkası gelmiyor. Az önce koltukta...