Seviyorum beğendiğim mekanları, kullandığım markaları, ürünleri paylaşmayı. Hatta arada tam tersi, sevmediklerimi de yazıyorum.
Geçenlerde Instagram‘da bahsetmiştim Palermo’dan, daha doğrusu Palermo Bebe‘den. Annemlerin yün dükkanına çok yakın. Ben o sayede öğrenmiştim. Hamileyken de sık sık ziyaret ettim. Doğumdan sonra da keza… Hatta babamı arıyorduk, gelirken getiriyordu. “Baba göğüs pedi bitti, baba biberon lazım,” diye az istemedim. Göğüs pompamı da oradan aldım, yeni doğan takımını da. Hâlâ her gittiğimde uğruyorum. Çünkü 12 yaşa kadar ürün var.
Evet bebek ürünü daha fazla ama, olsun. Uyku tulumlarını yazmıştım. O çok dikkatimi çekiyor çünkü hiçbir yerde büyük boy yokken, Palermo’da var. Bizim ev geceleri sıcak olmasa ben de alacağım ancak şu an gerek yok. Bu yıla kadar her boyunu aldık oradan. Mağaza çok büyük. Epey dolaşıyorum. 🙂 Son gittiğimde Banu Hanım ve İpek ile bol bol sohbet ettik. 1987 yılından beri varmış meğer de bunu en iyi Bostancı’da oturanla bilir. Gerçekten yok yok. Emzirme ürünlerinden, lohusa tacına, park yataktan oto koltuğuna, oyuncaktan kitaba kadar her ürün var. Sanırım sadece mama ve bebek bezi yok, o kadar. 🙂
Neler almak istedim gidince de bizim cimcirik görmeden alamıyorum. Kostümleri de çok tatlı. Hatta özel günler için sipariş alıyorlarmış. Ben web sitelerinden havale ile sipariş verildiğini bilmiyordum, o da varmış. Hiç bu niyetle bakmadığım için yeni öğrendim. Instagramhesabından sa sipariş verebiliyorsunuz. Facebook sayfasındanda. Beğendiğiniz ürünü söylemek ve sipariş vermek için mağazanın sabit ya da cep telefonunu da arayabiliyormuşsunuz. O gün sohbet ederken ben kendim de çok alışveriş yaptığım için mağazayı yazmak, tavsiye etmek istediğimi söyledim. Birlikte bir karar verdik. Eğer siz de bir ürün almak istiyorsanız, benim adımı söylerseniz (ister manyakanne deyin, isterseniz Şebnem Seçkiner), siparişlerde yüzde 15 indirim yapacaklar.
Evet bu da sanırım benim son kararım. Bundan sonra mümkün olduğu kadar konuştuğum markalardan sizler için indirim isteyeceğim. Tanıdıklardan istemek kolay tabii, umarım her seferinde başarırım. Ne demişler, isteyenin bir yüzü kara…
Okiedog çantalara bayılıyorum. Sanırım bu yaz tatili öncesi bir tane alacağım.
Annem de mağazanın sadık müşterilerinden. Irmak’a, yeğenlerime hep buradan alıyor. Şimdi Irmak’ın doğum günü siparişi olan Miniş setleriyle meşgul kendisi…
Sözü çok uzatmayayım. Siz de bir şeyler almak isterseniz, indirim için adımı vermeyi unutmayın.
Her ne kadar aklımızı kurcalayanları bir kenara bırakamasak da bazen kaçarak beynimizi kandırabiliriz. Ekim zorladı, Eylül sonu zorladı; kendimi arkadaşımın yanında buldum. Bakmayın arkadaş...
Offf cidden bazen kadın olmak yoruyor beni. Keşke Arkın gibi olsam. En ufak bir sorunda 10 sene önceyi hatırlatmaya başladım. Anneme söylüyordum, ben yapıyorum...
Gecenin bir yarısı, zaten zor uykuya dalıyorum; hoooppp “uyan”… Biliyorsunuz, geceleri uyumakla ilgili sıkıntılarım var. Ne kadar yorgun olsam da o gözleri kapatamıyorum. Sürekli...
Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...