Arkın: Şebnem omzuma masaj yapar mısın?
Irmak: Ay baba dur ben yaparım…
Biz Irmak’la bu yaz genelde anne kız takıldık. Kalabalık da tatil yaptık. Ama şimdi başbaşayız ya üçümüz, bir babacı, bir babacı. İşime yarıyor tabii bu durum.
Bir baktım iki günde bir kitap bitirmişim, bir baktım uyumuşum havuz kenarında. Bunda aslında son iki haftadır yaşadığım gerginliğin de payı var. Yormuşum kendimi.
Tabii aynısı Arkın için geçerli. İlk kez gelmeden önce konuşmadık. Ama sanki gizli bir paslaşma var gibi aramızda.
İşte bunların hepsi çocuk büyüdüğünde mümkün oluyor sevgili anne. Kendi kendini de oyalayabiliyor çünkü. Mesela uykusu gelince havluya sarılıp uyuyor. Otelin çocuk kulübü şahane ama reddediyordu 2 gündür. Bugün baktım, geldi. Ben de oradayım bırakmıyor beni ama oynuyor işte. Hatta oradan yazıyorum bunu. Önemli olan da oynaması…
Hani sanki bu kez 3’ümüz de dinleniyormuşuz gibi. Bunları neden mi yazdım? Hep böyle değildi, onu anlatmak istedim.
Bebeğin küçük olabilir, hamile olabilirsin, sabret… O günler geliyor. Bir bakıyorsun zaman koşuyor ve çocuğun büyüyor. Hatta bir bakıyorsun havuz kenarında başka bebekleri eğlendiriyorsun çocuğunla beraber. Diyeceğim o ki, sen şimdi günün tadını çıkar güzel anne. Her gün, her zaman ayrı bir keyif. Nasıl olsa büyüyecek.
Çok yazdım, elimde rondo otel mutfaklarına girerdim. Hep öyle olacak sanırdım. Olmuyormuş işte. Gayet geçiyormuş… O yüzden kapat gözlerini, birkaç sene sonrayı düşün. Ve sadece anın tadını çıkar… Bak sonra böyle şaşırıyorsun işte.
Gecelerin çocuk diskosunda ve kulübünde geçtiğini eklememe gerek yok herhalde değil mi? Rusça çocuk şarkılarını ezberledik Arkın’la ikimiz… Hatta Irmak utandığı için çocukların arasında koca kazık olarak benim dansettiğimi tahmin etmek zor olmasa gerek. 🙂
Her ne kadar aklımızı kurcalayanları bir kenara bırakamasak da bazen kaçarak beynimizi kandırabiliriz. Ekim zorladı, Eylül sonu zorladı; kendimi arkadaşımın yanında buldum. Bakmayın arkadaş...
Offf cidden bazen kadın olmak yoruyor beni. Keşke Arkın gibi olsam. En ufak bir sorunda 10 sene önceyi hatırlatmaya başladım. Anneme söylüyordum, ben yapıyorum...
Gecenin bir yarısı, zaten zor uykuya dalıyorum; hoooppp “uyan”… Biliyorsunuz, geceleri uyumakla ilgili sıkıntılarım var. Ne kadar yorgun olsam da o gözleri kapatamıyorum. Sürekli...
Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...