Soğan aşkı

Son bir seneye kadar sebzeyle arası hiç iyi değildi. Yediremiyordum. Zaten hep anlatıyorum ya, iştahsız bebekti Irmak.

Türlü türlü hilelere başvuruyordum. Tek sevdiği, tane soğan idi. Öyle ki tane soğan aşkına ıspanak da yiyordu yeşil salata gibi hazırlayınca.

Sonra sonra başladı sebzeye. Hâlâ zeytinyağlı yemekler ile arası yok. Olsun, şikayet yok. Soğan aşkı tam gaz devam. Eskiden küçük küçük doğrardım, öyle yerdi. Bu yaz ısırarak yemeye başladı. Şaşırıyorum bu huyuna. Kuru soğan da seviyor fakat yeşilin yeri ayrı. Kıru soğanı, kebapçı tarzı sumakla yoğurunca daha çok seviyor. İlginç bir damak tadı var. Roka, maydonoz, dereotu, soğan… Meyve sevmez, ama bunları yer her fırsatta. Bana “bu çocuğa hep karışım veriyorsun, damak tadı olmayacak” diyenlerin bilgisine sunarım. 🙂

Hani akşam televizyon izlerken hepimiz meyve severiz ya, birisi taze soğan istiyor. İlginç kişilik. Büyüyünce devam edecek mi bakalım soğan aşkın?

Bu arada fotoğrafı bu akşam çektim. Lüleburgaz’dayız. Hava sıcak tıpkı İstanbul’da olduğu için. Fakat ısrarla bunları giymek istedi! 🙂