Biraz da sağlık... Biz

Soğuklarla Gelen Öksürük Virüsü: RSV

sinuzit

İnsanın çocuk doktoru arkadaşı olması şahane 🙂 Irmak doğduğundan beri doktorumuz aynı fakat ne zaman bir şey sormak istesem, arkadaşım Uzman Doktor Derun Torlak’ı arıyorum saat kaç olursa olsun. Alıştı artık bana… Bir akşam yemeğe gitsek de, eğlenmeye çıksak da tutamıyorum kendimi ve soru yağmuruna başlıyorum. “Madem seni arıyorum o zaman bana blog için bir yazı yazar mısın” dedim. Kendisi de bir cimcime babası olan Derun da beni kırmadı ve biz annelerin son zamanlarda en çok korktuğumuz virüslerden biri olan RSV’yi yazdı…

RSV nedir, nasıl bulaşır, nasıl tedavi edilir? 

Havaların gitgide soğumasıyla beraber kaçınılmaz olan hastalıklar kapımıza geldi çattı. Öksürük, burun akıntısı, ateş, geçmek bilmeyen geceler, huzursuz, ağlayan, yemek yemeyen, iştahsız çocuklar… Biz anne babalar kendi hastalıklarımızı çok önemsemesek de çocuğumuzun hastalanması hatta bu ihtimalin ortaya çıkması bile bizlerde büyük kaygı oluşturuyor. Bu kaygılarımız çocuğumuzu doktora götürmekle bile çoğu zaman azalmıyor ve bazen de ne olduğunu tam olarak bilmediğimiz teşhisler sonucunda daha da artıyor. Zatürre, bronşit gibi terimlere artık aşina olsak da çocuk doktorunun “Bronşiolit olmuş çocuğunuz, büyük ihtimal RSV kaynaklı” demesi durumunda anneler ve babalar ne beklemeleri, ne düşünmeleri gerektiğini bilmedikleri ve çoğu zaman da kendilerine detaylı olarak bunlar anlatılmadığı için çocuklarının sağlığı hakkında ciddi endişelere kapılıyorlar.

Bronşit mi Bronşiolit mi?

Hemen hemen herkesin rahatlıkla karıştırabileceği iki farklı hastalıktır bronşit ve bronşiolit. Çocukluk çağının hastalığı olan bronşiolit, daha büyük çocuklar, ergenler ve erişkinlerin hastalığı olan ise bronşittir. Bronşiolit küçük havayollarının hastalığı anlamına gelir. Bronşit ise daha büyük havayollarındaki rahatsızlığı ifade eder. Salgınları görülen ve bizim çocuk yaş grubumuzu asıl ilgilendiren hastalık ilk bahsedilen bronşiolittir.

Bronşiolit nedir?

Bronşiolit özellikle 2 yaş altı çocuklarda daha sık görülen, küçük havayollarının enflamasyon ile tıkanması sonucu ortaya çıkan alt solunum yolu hastalığıdır. Mevsimlere göre görülme sıklığı değişen bu hastalık özellikle kış ve ilkbaharın başlarında görülür. Antibiyotiklerin hiçbir faydası olmadığı virüsler bu hastalığın ana sebebidirler ve en sık görülen virüste RSV diye kısaltılan solunumsal sinsisyal virüstür.  RSV dışında diğer solunum yolu virüsleri (adenovirüs, parainfluenza virüs vb.)  ve biraz daha büyük yaşlardaki çocuklarda atipik bakteriler ile de hastalık oluşabiliyor.

Belirti ve bulguları nedir?

İster RSV isterse de diğer virüslerden kaynaklansın, bronşiolit belirtileri benzerdir. Genellikle ailede son bir hafta içinde grip, nezle gibi bir üst solunum yolu hastalığı hikayesi vardır. İlk belirtiler hapşırma ve burun akıntısı ile hafif üst solunum yolu hastalığı şeklindedir. Bunlara iştahsızlık ve ateş ( 38 derece civarı) eşlik edebilir. Sonrasında hafif hafif öksürük başlar ve gitgide şiddeti artar. Öksürük ataklar halinde gelip çocuğu rahatsız etmeye başlar. Dışardan duyulan hışıltı ve nefes verirken wheezing adı verilen inleme tarzında ses duyulması önemlidir. Çok hızlı soluma, zor nefes alıp verme gibi bulgular ilk başta ailelerin dikkatini çekmese de, hastalığın şiddetini göstermede öksürükten daha önemli bir bulgudur.

Tedavide neler yapmak lazım?

3 aylıktan küçük çocukların eğer ciddi solunum sıkıntısı bulguları varsa (öksürük değil, çok hızlı nefes alıp verme ve nefes alıp verirken zorlanma bulguları) hastaneye yatırılarak tedavi edilmeleri gerekir. Benzer şekilde altta yatan kalp hastalığı veya akciğer hastalığı olanlar ve prematüre doğmuş olan bebekler de risk altındadırlar.

Bronşiolite neden olan RSV’yi ortadan kaldıracak bir tedavi yok. Antibiyotikler işe yaramaz. Tedavinin önceliği çocuktaki sıkıntıları ortadan kaldırmaya yönelik. Bunun için akciğer küçük havayollarını açan ilaçlar gerek şurup gerekse de “buhar makinesi” diye adlandırılan nebülizatör ile verilebilir. En sık kullanılan ilaç Ventolin piyasa adıyla bilinen Salbutamoldur. Bol sıvı tüketilmesi unutulmamalı. Çünkü balgamın koyulaşmasını önler ve daha rahat atılmasını sağlar.

Çocuğun genel durumu iyi değilse damar içi sıvı tedavisi de verilir. Çok ağır vakalarda ödem çözücü etkinliğinden dolayı kas içi veya damar içi steroid tedavisi de verilmeli. Sırta yapılacak fizik tedavi ile balgam atılmasına destek verilmeli. Ateş varsa Asetaminofen (Calpol, Parol gibi) veya İbuprofen (Dolven, İbufen gibi) verilebilir.

Balgam çözücü ilaçlar çoğunlukla bronşiolitte faydasızdır, hatta çocukta öksürüğü arttırıcı etkileri de görülür. Hasta olduktan sonra alınan ek vitaminlerin tedaviye katkısı fazla olmasa da hastalıktan önce dengeli ve düzenli beslenme ile vitamin ve demir, çinko gibi eser element eksikliklerini önlemek önemlidir.

Korunma

RSV virüsü soğuk havalarda her yerde bulunabilir. En önemli korunma yöntemi: El yıkamak. Çocuğun bulunduğu ortamda sigara içilmesinin önlenmesi, ve hasta bireylerin maske takması diğer önemli korunma yöntemleridir.

Çocuk beslenmesinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkiler nedeniyle, mevsim sebze ve meyvelerinin düzenli tüketilmesi, demir ve çinko eksikliğinden korumak için de kırmızı et tüketilmesi diğer dikkat edilmesi gereken noktalardır.

Benden not: Siz, şüphelenseniz de doktorunuza sormadan kesinlikle ilaç kullanmayın. Her zaman kullandığınız, bildiğiniz ilaç bile olsa, doktorun muayene ve teşhisinin ardından önerdiği ilaçları alın.

Derun’a Twitter’da @deruntorlak hesabından ulaşabilirsiniz.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Devamı