Neymiş? Anneler bilirmiş de anneanne tecrübesi çok önemliymiş. Bir kez daha kafama vurularak anladım bunu.
Takmıştım sümkürme meselesine. Irmak 6 yaşına gelecek, sümküremiyordu. E nazal aspiratör de bir yere kadar. Hem fazla yapılmıyor hem yapması zor ne yalan söyleyeyim. Burnu tıkandığında damla damlatıp hapşırmasını bekliyorduk.
Gösteriyordum sümkürmeyi olmuyordu. Hatta geçen gün kendi kendime “Çocuk okumayı öğrendi, sümkürmeyi bir öğretemedin” diye söyleniyordum. Hayır sonra o sevgili alerjik akıntı ya aşağı iniyor ya kulağa gidiyor. Midesini bulandırıyor. Burun temizlenmeyince baş ağrısı yapıyor. Yapıyor da yapıyor. Çocuk rahatsız oluyor. Uyuyamıyor…O burun açık olmalı mutlaka.
Küçücük çocukları sümkürürken gördükçe bende bir arıza var da öğretemiyorum diye düşünüyordum.
Geçen Cuma 9’da annemlere gitmeye karar verdi. Biz de ikiletmedik. Hem annemleri çok özlemişti hem de misafir vardı ve sesten uyuyamayacaktı. (Evimi seviyorum da işte küçük evin sıkıntısı da bu oluyor. Bütün ses onun odasında.) Sabah almaya gittiğimde “bak anne ne yapıyorum” dedi, bir sümkürdü, bir ordu çıktı burnundan, ben şok. Burnu tıkanınca, annem geçmiş karşısına öğretmiş.
Ben bir ezil, bir büzül. Çocuğun sümkürmesine mi sevineyim, kendi beceriksizliğime mi üzüleyim? Annem bir gecede halletmiş, ben yıllardır yapamıyorum. Tabii sonsuz teşekkür ettim. Annemde de bir zafer bakışı var ki sormayın. “Ben” dedim “gösterdim gösterdim, sen de son dokunuşu yaptın.” Yiğitliğe laf ettirmedim yani. İyi halt ettim. Sanki ben öyle söyleyince annem anlamadı. Sanki “evet evet” dedi. Kendi kendime konuştum, geldim. Eve dönünce de bir hevesle “Irmak sümkür de baban görsün” deyişim var, sanki “Irmak havada 8 takla at da baban görsün” der gibi… İşin komiği, Arkın da en az benim kadar sevindi.
Sonuç olarak, öğrendi mi? Valla öğrendi. Ne rahatmış. Ne güzelmiş.
Irmak büyüyünce senin sümüklerini konu yaptım diye kızma. Ancak anne olunca anlarsın beni. (Ay bu cümleyi kurmayı çok seviyorum yahu…)
Beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki, uçakla aram iyi değildir. Binerim, ama nasıl bindiğimi siz bir de bana sorun. Birden gelen korku, yıllarca uzak...
Eğitime bakış açımı, verdiğim önemi hepinizi biliyorsunuz. Çok eskiden beri takip edenler, blogumu okuyanlar beraber büyüttük çocukları. Birbirimizin deneyimlerinden faydalandık. Şu bir gerçek ki...
Bu o kadar soruluyor ki, ben de böyle yazarak anlatmak istedim. Zaman ayırıp okursanız çok sevinirim. Benim için değil, çocuğunuz – çocuklarınız için. Yine...
Nasıl anlatsam, nereden başlasam… Hangi birine dönsem. Bu nedene artık bu şekilde cevap vermek istedim. Sizin için de daha kolay olur. Artık düzenli olarak...
Komik yazmaya alışkınım , böylesine değil… Ben yazarken gülerdim, siz okurken. Yeniden eskisi gibi olacak. Ama şimdilik içimden de başkası gelmiyor. Az önce koltukta...
çok merak ettim nasıl öğretmiş sümkürmeyi acaba? biz de faydalanalım büyüklerimizin tecrübelerinden 🙂
sevgiler…
Karşısına geçmiş, yapmış. Ama ben de yapmıistimmmmmm