Oyun oynamak, sandığımızdan, bildiğimizden çok daha önemli. Oyunla çocuklarımızın bize anlatmak istediklerini anlayabileceğimiz gibi, onlara doğruyu da gösterebiliriz. Biz evde sık sık bebekleri konuşturuyoruz. O sırada bir bakıyorum benim bir sözümü tekrarlıyor bebeklerin annesi olup, bir bakıyorum babası gibi tepki veriyor. Hatalarımı ve doğrularımı görüyorum oyun sırasında Irmak’ı izlerken.
Sadece bu da değil… Evde ailece oynamaya gayret ediyoruz. Amacımız “birlikteyiz” mesajını vermek. Güvende hissetmesini sağlamak.
Bu bizim yaptıklarımız, uzmanların uygulamalarının yanında bir şey değil tabii. İçgüdüsel hareket ediyoruz çoğu zaman.
Oyun oynayarak birçok sorunun aşıldığını biliyor musunuz? İki hafta önce Nadis Danışmanlık’taydık. Editörlüğünü Nadis Danışmanlık psikologlarının yaptığı, Gün Yayıncılık’tan çıkan Theraplay, inanılmaz bir kitap. Theraplay’in kendisi de öyle. Psikolog Şeyma Çavuşoğlu ve Aslı Candan Kodalak’tan faydalı bilgiler aldık. Güzel oyunlar da oynadık. 2 psikolog, 10 anne ve bir baba, balonu yere değdirmemek için verdiğimiz mücadele görülmeye değerdi!
Kısaca bahsetmek gerekirse… Theraplay terapist tarafından yönlendirilen çocuklar ve ebeveynleri için, kısa süreli bir oyun terapisi çeşidi. Her yaştan çocuk ve ergen ile uygulanabiliyor.
Neler mi yapıyor?
Bağlanma, öz saygı ve başkalarına güven duygularını geliştiriyor.
Ebeveyn ve çocuk arasındaki sağlıklı etkileşimin doğal örüntülerine
dayanıyor.
Ebeveyn–‐çocuk ilişkisinde bulunan dört temel özellik üzerine odaklanıyor: Yapı, Besleme, Bağlılık ve Mücadele.
Çocuk ve ebeveynler arasında aktif ve empati içeren bir bağ yaratıyor.
Çocuğun, kendisini değerli ve sevilen biri; ilişkilerini de olumlu ve tatmin edici olarak görmesi ile sonuçlanıyor.
Theraplay ebeveynlerin, çocuklarının ihtiyacı olduğunu düşündükleri noktalara değil, gerçekten çocuklarının ihtiyacı olan şeylere cevap verebilmelerine yardımcı oluyor. Terapistler bu noktada ebeveynlere rehberlik ederek güvende hissetme hali ve genel güven duygusunu besleyen düzenleme konusunda destek veriyorlar.
Hangi alanlarda kullanılıyor?
Sosyal becerileri geliştirme
İçe kapanıklık, depresyon, korku, utangaçlık
Dışavurum, öfke, uyum problemleri
Duygu kontrol ve dışavurum becerileri geliştirme
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
Davranış bozuklukları, karşıt gelme bozukluğu
Travma sonrası stres bozukluğu
Otizm
Gelişimsel gecikme ve gerilikler
Bağlanma ile ilgili sorunlar
Tepkisel bağlanma bozukluğu/karmaşık travma
Üvey anne–‐baba ve evlat edinmiş aileler
Theraplay, bireysel de uygulanabiliyor, gruplar halinde de yapılıyor. Farklı metotlar kullanılıyor. Hiç beklemediğiniz bir davranış oyun haline dönebiliyor. Bütün oyunlar anne babalar için değil tabii…
Her anne babanın elinin altında bulunması gereken bir kitap çünkü. Hani, açıp açıp okumalık kitaplar vardır ya, işte onlardan. Kitabı okudum, hâlâ da okuyorum. Kitaptan birkaç örnek yazmak istiyorum ancak tavsiyem, almanız. Bu oyunlar sadece anne babalar için değil elbet. Terapistler eşliğinde ya da onların yönlendirmesiyle oynandığında verimli sonuçlar alınıyor.
Yansıtma: Yüzünüzü çocuğa dönün. Kollarınızı, yüzünüzü ve bedeninizin diğer bölgelerini hareket ettirin ve çocuğa da aynısını yapmasını söyleyin. Çok hareketli bir çocuk için yavaş hareketler yapabilir ya da tempoyu değiştirebilirsiniz. Sonrasında lideri değiştirin ve oyuna aynı şekilde devam edin.
Kırmızı ışık, yeşil ışık: Çocuktan bir şey yapmasını isteyin. Örneğin koşmasını, zıplamasını, kollarını hareket ettirmesini isteyebilirsiniz. Yeşil ışık söyleneni yapmasını, kırmızı ışık ise durmasını söyler.
Tuvalet kağıtlarından kaçış (mumya): Çocuğun bacaklarını, kollarını veya tüm vücudunu tuvalet kağıdıyla sarın. Kaygılı bir çocuğun öncelikle ne olduğunu anlayabilmesi için kollarını kendi önünde bir arada tutmasını anlatın ve önce kollarını sarın. Çocuğa işaret verince tuvalet kağıtlarından kurtulmasını söyleyin. (Bu, daha büyük çocuklar için bir oyun)
Aslına bakarsanız, hangi birini yazacağımı şaşırdım. Dediğim gibi, en iyisi kitabı almanız. Bu arada Gün Yayıncılık’ın diğer kitaplarını ve kartlarını şiddetle tavsiye ederim. Üç yıl önce aldığım eşleştirme kartları ile hâlâ oynuyoruz. Eşleştirerek başladık, sonra hafıza oyununa geçtik. Şimdi tüm kartları dizip, saatlerce hafıza oyunu oynuyoruz. Bunu da söylemeden edemedim.
Beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki, uçakla aram iyi değildir. Binerim, ama nasıl bindiğimi siz bir de bana sorun. Birden gelen korku, yıllarca uzak...
Eğitime bakış açımı, verdiğim önemi hepinizi biliyorsunuz. Çok eskiden beri takip edenler, blogumu okuyanlar beraber büyüttük çocukları. Birbirimizin deneyimlerinden faydalandık. Şu bir gerçek ki...
Bu o kadar soruluyor ki, ben de böyle yazarak anlatmak istedim. Zaman ayırıp okursanız çok sevinirim. Benim için değil, çocuğunuz – çocuklarınız için. Yine...
Nasıl anlatsam, nereden başlasam… Hangi birine dönsem. Bu nedene artık bu şekilde cevap vermek istedim. Sizin için de daha kolay olur. Artık düzenli olarak...
Komik yazmaya alışkınım , böylesine değil… Ben yazarken gülerdim, siz okurken. Yeniden eskisi gibi olacak. Ama şimdilik içimden de başkası gelmiyor. Az önce koltukta...