Oyuncak & Aktivite

Uzun yol oyunları…

Biz ve oyun. Öyle çok oyun yazım var ki, buraya hangisinin bağlantısını vereceğimi şaşırdım. En iyisi sizin de “oyun” yazarak aramanız.

Şimdi uzun yol oyunlarından söz etmek istiyorum. Ancak trende ya da uçakta değil, arabada. Önümüzde masa yokken iyice kısıtlandığımız için. Ya da bana öyle oluyor, sadece ben öyle hissediyorum. Hem zaten arada bir böyle “hiçbir şeysiz” oynamak da iyi geliyor.

Biz 7 yaş itibarıyla en çok bunları oynuyoruz.

  • Diğerinin söylediği kelimenin son halinden yeni kelime türetmek. Sonu “ğ” ile biten kelime bulmak için çırpınıyor. Neymiş efendim? O kazanacakmış…
  • Öndeki aracın plakasından kelime bulmak. (Hâlâ çok severim.)
  • Zıt anlamlı kelimeler.
  • Eş anlamlı kelimeler.
  • Bir harf söyleyip onunla şehir bulmak. Evet bilmiyor tüm şehirleri ancak elinde harita olunca rahat oluyor. Hem yerlerini de öğreniyor. Büyüsün, ülkelere geçeriz.
  • Evet – Hayır (Erken Yolaç’ın ünlü evet-hayır yarışması.)
  • Sırada çalacak şarkıyı tahmin etmek. CD ise çok kolay, çat diye ezberlemiş oluyorlar. Radyo dinliyorsak da bilmek imkansıza yakın.
  • Yeni kelimeler öğretmek… Mesela: Irmak keson ne demek? Irmak bütçe ne demek? Kaçını hatırlasa kârdır…
  • Toplama – çıkartma… Bunu yeni ekledim. İyi oluyor matematik. Hatta bana kalsa neler öğretirim de duruyorum işte. Of tamam itiraf edeyim, birkaç kez “3 tane 5” kaçtır demişliğim var. Hani çarpmanın mantığını hafiften göstermek için. İlkokul öğretmenleri sakın kızmasın bana. Zorlamıyorum asla. İsterse yapıyoruz, istemezse duruyoruz. Oyun gibi olduğu için eğleniyor. Ondan talep gelmediği sürece konuyu açmıyorum. Arkadaşımın oğlu çok ilgilendi Irmak’la Kapadokya gezisinde. Ondan da çok şey kaptı bu konuda. Annem de bana öğretmişti. Dedim ve sustum, oyunlara devam edeyim.
  • Bir hayvan tarif edip, karşıdakinin onun ne olduğunu bulmaya çalışması. Sıra bana geldiğinde öyle kolay ipuçları vermiyorum ki hemen bitmesin.
  • Kelimelerin tersi. Mesela araba – abara, kapı-ıpak. Çocukken çok severdim, sanırım artık Irmak da seviyor. Altı harfli kelimelere geldik…
  • Bir hikayeye başlayıp devamını başkasının getirmesi. Her zaman favorilerimden!
  • Bazılarını da İngilizce oynuyoruz. (Zıt anlamlılar, hikaye tamamlama…)
  • Çok eskiden beri oynadığımız “hayvanların meslekleri” oyunu var. “Zürafanın mesleği olsa ne olurdu?” gibi. Bundan da bıkmadı mesela. Her seferinde başka şeyler söylemeye çalışıyoruz.
  • BOM. Herkes sırayla sayıyor, 5 ve 5’in katlarına gelen BOM diyor, diğerleri saymaya devam ediyor. 1-2-3-4-BOM-6-7-8-9-BOM… gibi.

 

Hani hazır yaz geliyor, önümüzde 19 Mayıs tatili de var. Oyunlar her zaman lazım olur. Uçakta, otobüste ya da trende masa varken kutu oyunları süper gidiyor da, işte biz de arabada en çok yazdıklarımı seviyoruz.

Siz neler oynuyorsunuz? Önerileriniz var mı?

Not: Diğer oyunlarımızı Instagram hesabımda sıkça paylaşıyorum. Hem profilimde hem Story bölümünde. Oradan da bakabilirsiniz. Hepsini yazamamış olabilirim. Bloga düzenli koyamıyorum ama orada aksatmıyorum)

 

(Bir açıklama:  Fotoğrafı çekerken araba hareket halinde değildi. O yüzden kemerler takılı değil… Yoksa 1 metre bile gitmeyiz öyle. Bu konuda sertim, yanlış anlaşılmasın diye eklemek istedim.)

 

 

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamı

post-image
Biz

Çok içimden geldi…

Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
devamı