Her çocuğun kahramanı annesidir derler… Ki kendi çocukluğumdan örnek verirsem bence bir süre öyle. Sonra baba. Sonra arkadaşlar. Sonra hayranı olunan sanatçılar. E tabii filmler… Aslında bilseler ya çocuklarımız bizim süper kahramanımız… Bilseler ya gücümüzü onlardan aldıklarımızı…
Irmak geçen gün okuldan “arkadaşlarım çantama prizmatik diyor” diye geldi. İlk beş dakika anlamadım. Meğer “karizmatik”miş bahsettiği kelime. Nedeni de bizim cimciriğin çantasının prensesli olmamasıymış. 🙂 Superman sevmesi, Batman tişörtlerini tüm yaz üzerinden çıkarmaması. Hep söyledim, bizde prensesler yerine genelde süper kahramanlar devredeydi hep. Tabii bazen “hani topuklu ayakkabılarım, prenses olacağım” demedi desem yalan olur. 🙂
Şimdi süper kahramanlar Dimes meyve sularına gelmiş. Hatta Justice League Kahramanları: Superman, Batman, Green Lantern ve Flash. Adaleti, gücü, doğruluğu ve dostluğu simgeliyorlar.
Peki neden Dimes Heroes kutularına gelmişler? Markanın pazarlama müdürü bu seçimi neden yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Çocuklar, hayata zaten bir başka gözle bakıyorlar. Yaşadıkları her anın öneminin, yaptıkları her seçimin hayatlarını nasıl etkileyeceğinin farkındalar. Her çocuk, hayatı, kendisini, ilgisini çeken şeyleri ve kendi içinde saklı olan yetenekleri keşfettiği bir serüvenin kahramanıdır. Bu serüvende, bu büyüme yolculuğunda, yüzde 100 kendisi olabilen her çocuğun da kendi içindeki yetenekleri açığa çıkarabileceğine inanıyoruz. Tıpkı yüzde 100 meyve suyu içeren, şeker ilavesiz ürünlerimizin içinde yer alan meyvelerin mucizesi gibi. Bunun için yeni nesil tüketicilerimize, ‘yüzde 100 kendin ol, süper gücünü bul’ diyoruz.”
Çocuklarla beraber biz de içimizdeki süper gücü bulsak mesela… Hatta keşke herkes yüzde 100 kendi olsa. Keşke kendimizi fark etmemiz bu kadar zaman almasa… Keşke çok şey yapabilsek. Benim inancım, biz bunu yapıp çocuklarımıza örnek olursak, onların bu farkındalığı daha erken yaşayacakları yönünde. Ya sizin?