Biz

Dürtme şekerim, dürtme!

Gecenin bir yarısı, zaten zor uykuya dalıyorum; hoooppp “uyan”…

Biliyorsunuz, geceleri uyumakla ilgili sıkıntılarım var. Ne kadar yorgun olsam da o gözleri kapatamıyorum. Sürekli “ya bir şeyi kaçırıyorsam” hissi, “ya ben uyurken bir şey olursa” korkusu. Dalmaya çalışırken yakama yapışan endişeler… Gözümün önünden geçen sahneler…

Salonda sürünene kadar oturup yatak odasına öyle gidiyorum. Telefonu bile salonda bırakıyordum yakın zamana kadar ancak şimdi okul açıldığı için “ya uyanamazsak” diyerek odaya alıyorum. Tam böyle salonda sürünme aşamasına geliyorum, odaya gidiyorum; dalıyorum… Arkın bir uyandırıyor. Kimi zaman seslenerek, kimi zaman dürterek. Şu hayatta nefret ettiğim ilk üç şeyin arasında geliyor dürtülmek. Mesela biri kalabalık ortamda bir şey anlatacak ve dürterek “bana bak” der ya, gıcık olurum gıcık.

Müthiş bir sinirle uyanıyorum, bir daha dalamıyorum. Yıllarca uyku apnesi olan ve nefesi kesilene kadar horlayan, uyku apnesi makinesi taktıktan sonra onun sonsuz gürültüsüyle yanımda maske, uyku gözlüğü ve kulak tıkacıyla uyuyan sevgili koca, beni dürterek uyandırıyor. Şimdiki cihazında ses yok ama o da kayıyor bazen. Hem bir hava sesi hem horlama…  En son dün gece ben de sinirle fazla dürttüm. Sabah bir uyandık ki evlere şenlik, birbirimizi nasıl severek, nasıl aşık. (!)

Bak zaten dalamıyorum, zaten deprem korkum var; o dürtülmek ne yapıyor biliyor musunuz? Beynim tavana değiyor. Şu sıralar tam randımanlı çalışamayan beynim…

Evet burnumda sorun var, evet ameliyat olmam lazım  ama korku geldi bana ve kaçıyorum. Sadece horlamayı kesmek için değil, sağlıklı nefes alabilmek için. Ondan önce başka şeyler denemek istiyorum. Ancak ne lazım bunun için? Destek canım, destek. Dürtülmemek. Uykundan sıçrayarak uyanmamak. Böyle arada bir “nasılsın” diyerek endişelerimi almak falan…

Zor değil ama bunlar yaaaa….

Bak hayatım, bir kez daha söyleyeyim. “İşe gidiyorum” diyerek evden çıkmıyorum. Evde hem işimi yapıyorum hem de ev işini yapıyorum. Bu sabah saat 07.10’da perdeleri söktüğüm, gece dizi izlerken yastıkları yıkadığım gibi. Yani horlamanın bir kısmı da yorgunluktan oluyor, biliyor musun?

 

Görseli Google’dan aldım, zor buldum. Hep erkekler horlarken var. Cidden zor buldum. “Horlamak” yazınca hep erkekler çıkıyor. 🙂

4 Yorum
  1. nilgunerer72@gmail.com 2 ay ago
    Reply

    Aynı sorunları yasayan biri olarak sizi gayet iyi anlıyorum keşke onlarda bizi anlayabilseler

  2. Gamze 2 ay ago
    Reply

    Tüm korkularımızın, endişelerimizin ve kabuslarımızın onlardaki karşılığı “saçmalama”, “ne var bunda”, “abartıyorsun”. Empati yapmak doğalarına aykırı sanırım yoksa bu kadar adamın aynı tepkileri veriyor olmasının başka açıklaması olamaz di mi ? 🙂

  3. Eda Mengi 2 ay ago
    Reply

    Bizler de horluyoruz,hatta bu sese uyanabiliyoruz bile ama aslaaa “ben horlamam”demiyoruz 😂
    Ve evet dürtülmek çok sinir bozucu😡

  4. Sinem sevim 2 ay ago
    Reply

    Yine bizi bizden iyi anlatmışsınız 🧡🧡🧡🧡🧡

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamı

post-image
Biz

Çok içimden geldi…

Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
devamı