İkizler burcu olunca insan, değişiklik yapmadan duramıyor. Bu yüzden de evdeki aksesuarlara çok harcama yapmayı sevmiyorum ki değiştirme lüksüm olsun. Ne zamandır gözüm renkli patchwork halılarda. Ancak bir türlü elim almaya gitmiyordu. Elim olamıyordum.
Evlendiğimden beri en çok değiştirdiğim şey halı sanırım. Çeyizden gelen Sivas halıları kıymetli olsalar dahi pek sevişemedik kendileriyle! Upuzun tüylü halılardan alıp Irmak doğduktan sonra bu seçimimden pişman olmuştum. Üzerine polar battaniye örtüyordum oynarken. Halılar sürekli değişti durdu. Annemleri kayınvalidemler, bizim ev arasında halı değiş tokuşu tam gaz devam etti. Nihayet bu minnak eve geldik de halılardan kurtuldum. Yerden ısıtmalı olduğu için hiçbir odada halı yok. Salondaki de minnacık. Onu da Arkın istedi diye koydum gerçi. Bana kalırsa hiç gerek yok…
Patchwork halıların pahalı olanlarından almayı hiç düşünmüyorum Irmak büyüyene kadar. Çünkü “döktün dökmedin, ıslattın ıslatmadın, hamur yapıştı yapışmadı” tartışmalarına girmek istemiyorum. E benim de sakar olduğum düşünülürse, şimdilik gerek yok.
Bugün bunu Bauhaus’ta bunu gördüm. Tabii ki dokuma değil. Ancak çok cici duruyor. Eve gelince basit görünür sandım, öyle de durmadı. 125 TL. Ben gibi evde değişiklik sevenler için ideal. Aklınızda bulunsun…
Irmak görür görmez “bana oyun halısı mı aldın anneeeee” diye sevindi. ilk sınavı geçtim. Sıra Arkın’da. Eve gelince bin tane laf söyleyecek. Yok basitmiş, yok koltuklar 60 yıllıkken bu onların önünde olur muymuş… Olur cicim. Renkleri güzelse olur 🙂 Eşya dediğin bugün var yarın yok, biz sağlıklı olalım da…
Her ne kadar aklımızı kurcalayanları bir kenara bırakamasak da bazen kaçarak beynimizi kandırabiliriz. Ekim zorladı, Eylül sonu zorladı; kendimi arkadaşımın yanında buldum. Bakmayın arkadaş...
Offf cidden bazen kadın olmak yoruyor beni. Keşke Arkın gibi olsam. En ufak bir sorunda 10 sene önceyi hatırlatmaya başladım. Anneme söylüyordum, ben yapıyorum...
Gecenin bir yarısı, zaten zor uykuya dalıyorum; hoooppp “uyan”… Biliyorsunuz, geceleri uyumakla ilgili sıkıntılarım var. Ne kadar yorgun olsam da o gözleri kapatamıyorum. Sürekli...
Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...