Cimcirik & Ben

Umarım başarırım

Şimdi normalde bu yazıyı birkaç sigaranın ardından yazıyor olmalıydım. Sabah kahvemi pişirip bir güzel o kahveyle camın önünde kaç tane sigara içtikten sonra.

İnsanlıktan çıkmıştım. Ne zaman bu kadar bağımlı oldum, ne zaman bu kadar düştüm içine bilmiyorum! Evet ne yazık ki 20 yıl içtim. Nefret ediyorum kendimden düşündükçe. Sigara içebilmek için kahve yapıyordum. Her neredeysek içebileceğim ortama kaçıyordum. Evde içilmiyor evet, çocuklu ortamda ne işi var zaten de, camdan sarkıyordum işte o zıkkım için.

Geçen Çarşamba arkadaşlarımla dışarı çıktım. Perşembe sabahı uyandığımda ağzımda sigara nedeniyle acı bir tat vardı. Dişimi fırçaladım, geçmedi. Huzursuz oldum. Ne zamandır, bir gün önce çok sigara içtiysem ertesi gün pakete dokunmamayı başarıyordum. O sabah kendi kendime dedim ki “Demek ki nikotin bağımlısı değilsin. Bir gün içmiyorsan, başarırsın.”

Kendi kendime sigarayı bırakma kararı aldım. Evdeki pakette kalan altı sigarayı da kırıp attım ki gözümün önünde olmasın. Daha Arkın ve anneme söylemeden, arkadaşımın ofisinde herkese anlattım. Sosyal medyada paylaştım. Paylaşmam lazım ki vazgeçmeyeyim, paylaşmam lazım ki biri beni sigarayla gördüğünde “tüüüü yazıklar olsun sana” desin.

Pazar sabahı yazıyorum okuduklarınızı. Son sigaramı Çarşamba gecesi içtim. Yani şaka maka üç gündür ağzıma sürmüyorum. Canım istiyor mu? Ah hem de nasıl! Fakat tutuyorum kendimi. Su içiyorum. Sabah da limonlu su içtim uyanıp. Ardından yeniden yattım. Evde hangi köşede oturuyorsam, turuncu sürahi yanımda.

Kilo almaktan korktuğum için yemeğe de dikkat ediyorum.

Aslına bakarsanız şaka maka bünyeyi zorluyorum. Hem sigarayı bırakmakla mücadele et hem de yediklerine dikkat et. Başım ağrıyor bazen. Ancak öyle normal baş ağrısı değil. Burnumun üstü, alınımın tam ortası. Çok ağrıma gidiyor bu durum. Resmen bağımlıymışım onu görüyorum.

Hani sosyal ortamlarda bir içeceğin, kahvenin yanına tek tane yakabilenlerden olsam, hiç çaba göstermeyeceğim. Fakat ciddi içiyordum. O nedenle de bunu yapmaya mecburdum.

Kendi kendime şunu dedim, “20 sene içmedin, 20 sene içtin, sırada 20 sene içmemek var.” 60’ımda başlarım yeniden. Bir de “bıraktım, içersem şöyle olsun böyle olsun” demiyorum, “bırakmaya çalışıyorum” diyorum.

Hayır, henüz Allen Carr kitabını okumadım. Filmini de izlemedim. Kendi yöntemlerimle ilerlemeye çalışıyorum. Mesela şu anda bir ağrı var başımda. Biliyorum. Yakarsam bir tane geçecek. Fakat yakmayacağım.

Daha önce 2007’i 2008’e bağlayan günlerde denemiştim. 2008’de hamile kalmak istiyordum, o yüzden. Başaramadım. İki sene önce denedim unuttuğum bir tarihte, yine olmadı. Çünkü o dönemde bu denli nefret etmemiştim sigaradan ve içtiğim için kendimden.

Hamileyken, emzirirken 20 ay içmediysem, şimdi de yaparım. Zorlayacağım. Zorlamadan olmuyor. Hayatta hiçbir şeyi şıp diye elde etmedim bunun için de mücadele etmeye değer.

En çok çocuğum için. Kokmayan bir anne, daha sağlıklı bir anne.

Bu kendime yeni yıl hediyesi değil, yeni yıl kararı değil. Sadece denk geldi. O gece çok sigara içmeseydim, bırkamayacaktım.

Şimdi, gittiğim ortamlarda muhabbeti bırakmak için dışarı çıkmak zorunda kalmayacağım, kokmayacağım, “aaa sana yakışıyor mu içmek” sorusuyla muhatap olmayacağım.

Daha çok şey var.

Ama uzatmak da istemiyorum.

Umarım, başarırım.

Umarım, bunu yaparım.

Umarım, bırakırım.

Umarım, kurtulurum bu illetten.

Irmak ve Arkın evdeyken zaten düşünmeye fırsat kalmıyor. Salı günü biri işe , biri okula gidip de yalnız kaldığında aklıma gelecek. Kendimi yazarak oyalayacağım… Başka bir şey yapacağım. Yani yapmam gerek. Şimdiden onları planlıyorum.

Sosyal medyada konuyla ilgili paylaşımlarda #sigarasızşebo etiketini kullanacağım ki ben de göreyim neler yazmışım, neler olmuş, süreç nasıl geçmiş…

Sizlerden, arkadaşlarımdan gelen yorumlar da beni çok motive ediyor. “Ben de bıraktım” mesajları. O zaman “Eh bunca başaran varsa ben neden yapamayayım” diyorum. Umarım ben de birkaç kişiye örnek olurum. Kurtuluruz…

Evet bu benim yeni yıl kararım değil ancak madem 31 Aralık’ta yazıyorum.

O halde hepimize iyi yıllar.

Hayallerinizin, hayallerimizin gerçek olduğu, sağlık dolu bir yıl dilerim.

 

Yalnız bu sigara meselesi ile ilgili fazlaca yazacağım. Şimdiden söyleyeyim.  🙂

 

O sevimsiz sigara ile fotoğraf koymak istemedim, bu nedenle kızımla boyadığımız bardağı seçtim. Ne alaka demeyin 🙂

 

 

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamı

post-image
Biz

Çok içimden geldi…

Yıl 1999, 21 yaşındayım. Sabah Gazetesi’nin Bayan Sabah ekinde köşe yazıyorum. Sunulan fırsata bakar mısınız? (Gerçi herkese sunulmuyordu, kendimi de ezmeyeyim şimdi burada…) Aylarca...
devamı