Nişanlıyız. Meğer ne zormuş nişanlı kalmak. Annem bana B Vitamini içirdi zorla. Sinir sistemimi dengeye soksun diye. Sormuş doktora…
Cimcirik & Ben
Cimrirkle maceralarımız, bol bol iç dökme…
Oturmuş, çalışıyordum. Malum, derginin bitmesine az gün kaldı. Haber topluyorum, gelen yazıları düzenliyorum… Tek başımayım, ancak yetişiyorum.
Deveye hendek atlatmaktan da zor… Hatta bence ağzınla kuş tutmaktan da!
Sosyal medyada gelen yorumları geçtim, annem bile kızıyor bana bazen, çok oyuncak alıyormuşum. Gerçi “çok” kelimesi de “kime göre, neye göre” değişiyor.
Bazen, ama bazen kendimi gerçekten tanıyamıyorum. Mutlu bir günün ardından ağzımdan çıkan bir söz, birçok şeyi berbat edebiliyor. Ya da bir kelime, bir cümle…
Yılbaşı yaklaşıyor. Kampanyalar başladı. Anneler Günü’nde olduğu gibi mücevher rekabeti yaşanıyor. Eşine al, annene al…
Blogda istatistiklere bakıyorum her gün. Kimin Google’da ne arayarak geldiğini görebiliyorum. Dikkatimi çeken, sanırım da beni üzen iki arama var.
Daha önce bu konuyu konuşmuştuk değil mi sosyal medyada? Yazı yazmış mıydım, hatırlamıyorum. Hatta aradım sitede bulamadım. Ancak bu aralar çok sık tekrarlandığı için...
Şimdi bu yazıyı anneanne ve babaannelere okutun diyeceğim de, inanın ben de korkarak yazıyorum. İki anneden en az biri tarafından veto yiyeceğim. Ancak, tutamıyorum...
Küçükken bir an önce büyümek, bakkala gönderilmek isterdim. Büyüdüm, bakkala gitmekten sıkıldım. Uyuma numarası da yaptım, karnım ağrıyor tripleri de…