Bugün göz doktoruna gittim. Gözlüğümü kaybettim, yeniden kontrol de olmak istedim. Irmak’ı da götürdüm. Arkın miyoptu, bu nedenle Irmak da olabilir diye her sene...
Cimcirik & Ben
Cimrirkle maceralarımız, bol bol iç dökme…
Hangi birini yazsam… Böyle olayları yazarken geriliyorum. Yanlış anlaşılmamak, karşı tarafa kırgın-kızgın da olsam burada cevap hakkı olmadığı için onu korumak, aşağı yukarı gelecek...
Hatta tam tersi. Seni çok sevdim. Bize çok iyi geldin. Hadi tatmam itiraf edeyim, bana çok iyi geldin. Bir sürü şeye bahane oldun…
Irmak, kısa süre öncesine kadar kendini resim yapamadığına inandırmıştı. Ne yapsa, beğenmiyordu.
E bence de öyle. Her konuda öyle. “Neden oyuncaklarını toplamadın”dan tutun da “Neden çalışmadın, neden zayıf aldın”a kadar sorgulamak, kızmak en kolayı! Şimdi yarın...
Çünkü canım öyle istiyor… Evet, bazen yorgun oluyorum, yemek yapmıyorum, annemlere ya da kayınvalidemlere gidiyoruz. Evi toplayasım da gelmiyor. Dolap içlerine öööylece koyuyorum her...
Var mı sizin öyle kayıtlarınız? “Sakın açma” gibi isimler…
Size bire şey itiraf edeyim mi? Irmak’a okul ararken kendimden soğumuştum. Anaokulu için de aynısı geçerli, ilkokul için de.
Geçen sabah internette bir şey hakkında bilgi ararken birazdan okuyacağınız makale ile karşılaştım HuffingtonPost’ta.
Merhaba ben Aliye, 30 yaşında, Adana’da yaşayan, 3,5 yaşında bir kız çocuk annesiyim. Ben kendini bildi bileli okuyan, çalışan, beyaz yakalı bir şehir insanı...
Ne zamandır bir kendini sorguluyorum. O yüzden de buraya yazasım gelmedi hiç. Her konu sorguluyorum hem de.
Biliyorsunuz, sosyal medyada eğlenmek istedim. Baktım ki yüzümüz gülmüyor, bir gün oturttum sevgili kocayı telefonun karşısına. #arkinnaber diye başladım.